Gündem:

Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi

Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi
Picture of Aslıhan Aktay

Aslıhan Aktay

Gündem, Ekonomi
18 Temmuz 2025

AB’nin Rusya’ya uyguladığı yeni enerji yaptırımları, Türkiye’de enerji tedariki, rafineri kârlılığı ve transit gelirler üzerinde hem risk hem fırsat yaratıyor.

Türkiye Ekonomisinde AB Yaptırımlarının Etkisi

AB, Rus petrolüne 60 dolardan 47,6 dolara düşürülen fiyat tavanı uygulayarak ve “shadow fleet” tankerlerine erişimi kısıtlayarak enerji gelirlerini baskı altına aldı. Türkiye ise bu süreci hem enerji arz güvenliği hem de rafineri ve transit rolü bağlamında dikkatle izliyor.

Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi
Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi

Enerji Arz Güvenliğinde Riskler–Fırsatlar

  • Türkiye, Rus petrokimine olan bağımlılığını yıllardır koruyor. 2024 yılında petrol ve gaz ithalatının oldukça büyük kısmı Rusya kaynaklıydı .

  • Bu yaptırım, doğrudan Rusya’dan satın alma maliyetlerine ve boru hatları üzerinden sağlayacağı hacimlere yansıyabilir. Ancak TurkStream gibi altyapılar bu bağımlılığı hafifletebilir .

Rafineri ve Transit Gelirleri

  • Türkiye’deki rafineriler (STAR, Tüpraş vb.), Rus ham petrolünü işleyip üçüncü ülkelere ihraç ediyor. Özellikle AB yaptırımlarının kapsamı genişlediğinde, işlenen ürünleri üçüncü ülkelere satma avantajı artabilir.

  • Bununla birlikte AB ambargosunun kapsamı üçüncü ülkelerde işlenen ürünleri de kapsar hale gelirse, Türkiye’nin ara distributor işlevi baskı altında kalabilir .

Fiyat Dalgalanmaları ve Döviz Baskısı

  • Petrol fiyat tavanı nedeniyle global petrol piyasasında belirsizlik artmış durumda. Bu durum, Türkiye’de rafineri marjlarında dalgalanmalara ve enerji ithalatında döviz baskısına yol açabilir .

  • Aynı zamanda Brent fiyatlarının hafif yukarı hareketi, maliyetlerde yansıma yaratabilir.

Ticaret Rotası ve Alternatif Pazarlar

  • AB yaptırımlarıyla birlikte Rusya’nın üçüncü ülkelerle —Çin, Hindistan, Türkiye gibi— artan ticari ilişkileri mevcut. Bu durum, Türkiye’ye transit rolü açısından avantajlı geçiş yolları sağlayabilir.

  • Öte yandan AB’nin dolaylı yaptırım kapsamını genişletmesi, bu avantajları sınırlayabilir (örneğin üçüncü ülkelerde işlenen petrol ürünlerinin sadece AB değil Hindistan ve Türkiye üzerinden AB’ye gitme yasağı) .

Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi
Yeni AB Yaptırımlarında Türkiye’nin Stratejisi

Değerlendirme

AB’nin Rusya’ya yönelik 18. yaptırım paketi, özellikle enerji ihracatını sınırlamaya odaklanırken, bu adımın Türkiye ekonomisine etkisi çok boyutlu bir yapıya sahip.

1. Enerji Güvenliği ve Tedarik Stratejisi

Türkiye, enerji ihtiyacının önemli bir kısmını Rusya’dan ithal ediyor. AB’nin petrol tavan fiyatını 47,6 dolara çekmesi ve gölge filo gemilerine yaptırım uygulaması, enerji tedarik zincirlerinde kırılma riski oluşturuyor. Ancak Türkiye’nin Rusya ile mevcut uzun vadeli anlaşmaları ve TürkAkım gibi altyapı projeleri, kısa vadede güvenliği kısmen sağlıyor.

Ancak, Avrupa’nın daha agresif yaptırım eğilimi göstermesi durumunda, Türkiye’nin de dolaylı baskı altında kalabileceği unutulmamalı. Örneğin, enerji ithalatında sigorta, navlun ve ödeme altyapılarında AB ve İngiltere merkezli sistemlerin baskısı artabilir.

2. Rafineri ve Petrokimya Gelirleri

Türkiye, Rus ham petrolünü işleyerek üçüncü ülkelere sattığı için bu zincirdeki olası bir kopma, Tüpraş, STAR Rafinerisi gibi büyük sanayi tesislerini etkileyebilir. Özellikle AB’nin üçüncü ülkeler aracılığıyla yapılan enerji ürünleri ticaretine de kısıtlayıcı önlemler uygulaması halinde, Türkiye’nin bu ticaretten sağladığı avantaj azalabilir.

Ancak bu tablo aynı zamanda fırsatlar da sunuyor. AB ambargosu nedeniyle Rusya, doğrudan satışta zorluk yaşarken Türkiye gibi ülkeleri hem bir geçiş noktası hem de işlem merkezi olarak daha fazla tercih edebilir.

3. Döviz Dengesi ve Cari Açık Üzerindeki Etkiler

Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki dalgalanma, doğrudan enerji faturalarına ve cari dengeye etki ediyor. Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkelerde bu dalgalanmalar, döviz kurlarını ve enflasyon beklentilerini de tetikleyebilir. Özellikle Brent fiyatlarının oynak seyri, enerji ithalatının maliyetini artırırken, döviz rezervleri ve bütçe üzerinde baskı yaratabilir.

4. Jeopolitik ve Ticaret Stratejileri

Türkiye, hem Batı ile NATO üyesi bir müttefik hem de Rusya ile enerji ve ticaret bağları güçlü bir aktör. Bu ikili denge, Türkiye’nin diplomatik ve ekonomik manevra kabiliyetini artırsa da, belirsizlik dönemlerinde baskıyı da beraberinde getiriyor.

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde dış politika, enerji diplomasi ve gümrük politikalarını bu dengeleri gözeterek kurgulaması kritik önemde olacak. Ayrıca AB ile ilişkilerde olası yaptırımlara uyum ya da uyumsuzluk, dış ticaret dengelerini de doğrudan etkileyebilir.

Sonuç olarak, AB’nin 18. yaptırım paketi Türkiye için hem ekonomik hem jeopolitik anlamda dikkatle izlenmesi gereken bir gelişmedir. Bu süreçte Türkiye’nin enerji tedarik zincirlerini çeşitlendirmesi, rafineri kapasitesini bölgesel fırsatlara göre yeniden pozisyonlaması ve dış ticaret stratejisini AB–Rusya eksenindeki değişimlere göre esnetmesi beklenmelidir.

Paylaş:

, Kategorisinden