Sıfır Atık yaklaşımı, cam, plastik ve izmarit atıklarının orman yangınlarını tetiklediğini gösteriyor. Bilinçli davranarak doğayı koruyalım.
Detaylar
Türkiye’de orman yangınları yeniden kritik seviyelere ulaşırken uzmanlar, doğaya bırakılan cam, plastik, sigara izmariti gibi atıkların ‘gizli tetikleyici’ etkisi üzerinde duruyor. Sıfır Atık Vakfı ve Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2023’te çıkan 2.309 yangından 512’si doğrudan bu tür atıkların mercek etkisiyle tutuşturduğu kuru otlardan kaynaklandı.
Neden “Gizli Tetikleyici”?
-
Cam kırıkları ve şişeler, güneş ışınını mercek etkisiyle odaklayarak 250–300 °C sıcaklıkla kuru otları tutuşturabiliyor.
-
Plastik, naylon, kağıt ve izmaritler, düşük ısılarda kolay yanıp alev yayarak yangın riskini hızla artırıyor.
İnsan Etkisi & Yangın İstatistikleri
-
Türkiye’de çıkan orman yangınlarının %98’i insan kaynaklı.
-
2024’te 3.797 yangın, yaklaşık 27 bin hektar ormanlık alan yok oldu.
İklim Değişikliği & Aşırı Hava Koşulları
-
Sıcak, kuru hava ve şiddetli rüzgarlar, yangınların hızla yayılmasında önemli faktör.
-
Aşırı ısınma ve düşük nem, ormanları daha kırılgan hale getirerek yangın riskini küresel ölçekte artırıyor.
Önleyici Stratejiler & Toplumsal Bilinç
-
Sıfır Atık yaklaşımı, bu atıkların birikimini azaltarak yangınları önleyebilir.
-
Yerel yönetimler: ormanlık alanlarda temizlik, geri dönüşüm tesisleri ve bilinçlendirme kampanyaları başlattı.
-
Bireysel sorumluluk: piknik sonrası çöp toplamak, izmaritleri tamamen söndürmek, doğaya cam-plastik atmamaktır.
Ekonomik ve Çevresel Yararı
Atıklardan kaynaklı yangınların önlenmesi, orman ekosistemlerini koruma, karbon emisyonlarını azaltma ve yangın söndürme maliyetlerini düşürme açısından hayati önem taşıyor.

Orman Yangınlarının Sessiz Tetikleyicisi: Atıklar Üzerine Değerlendirme
Türkiye’de her yaz tekrar eden orman yangınları, sadece sıcaklık ve rüzgâr gibi doğal etkenlerle değil, insan eliyle doğaya bırakılan atıklarla da doğrudan bağlantılıdır. Özellikle cam şişe, plastik poşet, sigara izmariti gibi maddeler, yangınların çıkış noktası hâline gelmekte; doğada “gizli birer tetikleyici” rolü üstlenmektedir.
Cam şişeler, mercek etkisi ile kurumuş otları tutuşturabilirken; plastik ve izmarit gibi malzemeler düşük sıcaklıklarda yanarak yangının ilk kıvılcımını yaratabilmektedir. Bu fiziksel gerçek, sadece teorik bir bilgi değil—vakalarla da kanıtlanmış somut bir tehdittir.
Verilere göre Türkiye’deki orman yangınlarının %98’inde insan etkili. Bu oran, doğal nedenlerin yalnızca %2’lik kısmı oluşturduğunu göstererek toplumsal sorumluluğun önemini vurgular niteliktedir. “Doğaya bir çöp atmak” gibi masum görülen eylemler, binlerce hektarlık ormanların yok olmasına, ekosistemlerin çökmesine ve hava kirliliğiyle birlikte halk sağlığının zarar görmesine neden olmaktadır.
Diğer yandan, iklim değişikliği ile artan sıcaklık ve azalan nem de bu atıkların tehlikesini katlamaktadır. Normalde yangına neden olmayacak koşullar, kuraklıkla birleşince çok daha kolay alev alabilen zeminler yaratır. Bu nedenle, atık kaynaklı yangın riski artık sadece çevre temizliği meselesi değil; iklim politikalarının ve afet yönetiminin de merkezine oturmalıdır.
Bu bağlamda, “sıfır atık” vizyonunun yangın riskleriyle mücadelede entegre edilmesi elzemdir. Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda eğitim ve temizlik kampanyaları yürütmeli, ormanlık alanlara çöp bırakmanın cezası artırılmalı, bireyler de küçük davranış değişiklikleriyle büyük farklar yaratabileceğinin farkında olmalıdır.
Sonuç Olarak;
Orman yangınlarının sadece ağaçları değil, biyoçeşitliliği, iklimi ve toplum sağlığını tehdit eden bir kriz olduğu unutulmamalıdır. Bu krizle mücadelede en etkili ve düşük maliyetli önlem ise: doğaya çöp atmamak kadar basittir.