Türkiye ile Suriye arasında gizli yürütülen deniz yetki alanı görüşmeleri, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirebilir. Libya modeline benzer yeni bir anlaşma için hazırlıklar sürüyor. Bölgesel etkiler ve detaylar bu haberde.
Görüşmeler Ne Zaman Başladı?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yeni Suriye yönetimi şekillendikten sonra Ankara’nın Şam ile deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmaları konusunda görüşmelere başlamayı planladığını duyurdu. Bu hamle, Doğu Akdeniz’de enerji ve deniz yetkilerinin paylaşımında stratejik yeni bir dönem açıyor.
Neden Bu Görüşmeler Önemli?
-
Uluslararası hukuka uygunluk vurgusu yapılıyor; WASHINGTON ve ŞAM’ın paylaşımlı kullanacağı petrol ve hidrokarbon arama alanları netleşecek.
-
Benzer stratejik anlaşmada olduğu gibi 2019’da Libya ile yapılan pakt, Türkiye’ye avantajlı deniz alanları kazandırmıştı; Şimdi sıra Suriye’de.
-
Yunanistan ve GKRY gibi taraflarda bu durum endişe yaratıyor; bu ülkeler, anlaşmanın bölgedeki dengeleri bozmasından çekiniyor.
Kimlerle Görüşülüyor?
Türkiye, Şam’daki yeni geçici yönetimin kurulmasından sonra doğrudan temaslara geçti. Böylece uluslararası enerji ve güvenlik oyununda yeni bir aktör doğmuş oldu.
Potansiyel Kazanımlar ve Stratejik Sonuçlar
-
Türkiye:
-
Genişlemiş mavi sınırlar sayesinde daha fazla ekonomik bölge (EEZ)
-
Ulusal enerji projeleri ve deniz üslenmesi konusunda avantaj
-
“Kim Ankara ile anlaşırsa kazanır” yaklaşımı doğrultusunda bölgeye güç yansıyacak
-
-
Suriye:
-
Enerji keşiflerine ortak olma şansı
-
Altyapı yatırımları (limanlar, enerji, ulaşım) üzerinden Türkiye ile stratejik işbirliği fırsatları.
-
Neler Bekleniyor?
Türkiye–Suriye arasında “deniz yetki alanı sınırı anlaşması” tamamlandığında:
-
Doğu Akdeniz dengeleri yeniden şekillenecek, Yunanistan ve GKRY’nin Sevilla haritası dayatması kırılabilir.
-
Türkiye, Libya modelini takip ederek Suriye ve Mısır ile yeni stratejik zincirler kurabilir.
-
Ekonomik olarak, ticaret, ulaşım, liman ve enerji projeleri üzerinden Şam ile Türkiye’nin köprüsü güçlenecek .