Atlantik akımı (AMOC) hızla zayıflıyor. Yeni çalışmalar “eşik” uyarıyor; etkiler, tarihler, belirsizlikler ve uzman görüşleri bu analizimizde.
Atlantik’te görünmeyen tehlike: AMOC nedir?
AMOC, tropiklerden ısı taşıyan, Kuzey Atlantik’te soğuyup batan ve derinden güneye dönen dev bir “ısı taşıma bandı”dır. Avrupa’nın mevsimlerini, Atlantik’in deniz seviyesini ve tropikal yağış kuşaklarını etkiler.

“Çöküş eşiği” iddiası nereden geliyor?
2025’te yayımlanan yeni bir çalışma, 25 iklim modelinde “yüzey yoğunluk akısı” (surface buoyancy flux) adlı fizik temelli bir göstergenin AMOC için kırılma işareti verdiğini, çöküşün 2055–2063 gibi bir aralıkta başlayabileceğini öne sürdü. Bu gösterge özellikle 2020’den beri artışta, yani sistemin dayanımının zayıfladığı yorumuna kapı aralıyor.
Buna paralel olarak, erken uyarı sinyalleri geliştiren çalışmalar AMOC’un tatlı su taşıması eşiklerine yaklaşmasını kritik görüyor; bu mekanizma zayıfladıkça Kuzey Atlantik tuzluluğu düşüyor ve devinim kendi kendini daha da zayıflatıyor.
“Hayır, bu yüzyılda çökmez” diyenler neye dayanıyor?
2025’te Nature’da yayımlanan kapsamlı bir analiz, 34 modelde Güney Okyanusu’ndaki kalıcı yükselmenin AMOC’u tamamen durmaktan alıkoyduğunu; çok kuvvetli zorlamalarda bile sistemin zayıfladığını ama tam çöküşe geçmediğini raporladı. Met Office de bulguyu “yüzyıl içinde zayıflama var, tam çöküş beklemiyoruz” şeklinde özetledi. Yani tablo, “ciddi zayıflama ama garantili çöküş değil”.
Peki gözlemler ne diyor?
Atlantik’te 26.5°K enlemi boyunca 2004’ten beri süren RAPID gözlem dizisi, 2004–2023 arasında on yılda ~1 Sv (yaklaşık %6–7) zayıflama tahmin ediyor. Bu, orta vadeli bir iniş eğilimine işaret etse de dalgalanmalar büyük; veriler “yarın çöküyor” demiyor, ama risk penceresinin açıldığını düşündürüyor.
Bilimsel tablo niçin karışık?
-
Model yanlılıkları: Bazı CMIP modelleri, AMOC’un önemli taze su geri beslemelerini gerçekteki işaretiyle tutturmada zorlanıyor; bu da eşik riskini ya olduğundan düşük ya da yüksek gösterebiliyor.
-
İzleme süresi kısa: Doğrudan ölçümler 20 yıl civarında; iklim ölçeğinde bu kısa bir pencere. Bu yüzden farklı yöntemlerle (istatistiksel “erken uyarı”, yeni fiziksel göstergeler vb.) kanıtlar birleştiriliyor.
-
Yeni uzun vadeli projeksiyonlar: 2100 sonrası uzatılmış simülasyonlar, özellikle yüksek emisyon altında önümüzdeki on yıllarda eşik aşımı olabileceğine ve çöküşün 50–100 yıl içinde takip edebileceğine işaret eden çalışmalar da sunuyor.
Çöküş olursa ne olur?
-
Kuzeybatı Avrupa’da kış soğuması ve aşırılar: Bazı senaryolarda, ısınmanın etkisine rağmen kışlar belirgin şekilde soğuyabilir; soğuk ekstrem olayları sıklaşabilir.
-
Atlantik’te dinamik deniz seviyesi: AMOC zayıfladığında, ABD doğu kıyısında bölgesel deniz seviyesi hızlanarak yükselme eğilimi gösterebilir.
-
Yağış kuşakları ve tarım: Tropikal yağış kuşağında kuzeye–güneye kaymalar, Avrupa’da yaz kuraklığı riskleri ve Akdeniz–Kuzey Atlantik hidroklimasında sert desen değişimleri öne çıkan bulgular arasında.
Kısa versiyon: Zayıflama kesin; tam çöküş için bilim dünyasında iki yaklaşım var. En temkinli okuma, “düşük olasılıklı ama yüksek etkili bir risk”in önümüzdeki birkaç on yılda belirginleşebileceği.
Türkiye ve Akdeniz için ne anlama gelir?
Türkiye’nin de parçası olduğu Akdeniz havzası, halihazırda ısınma ve yaz kuraklığı baskısı altında. AMOC’un güçlü zayıflaması ya da çöküşü; Kuzey Atlantik’teki soğumaya karşılık yağış kuşaklarını etkileyip Avrupa yaz kuraklıklarını artırabilecek senaryolarla birlikte düşünülüyor. Bölgesel sonuçlar model ve senaryoya çok duyarlı; bu yüzden erken uyarı metriklerini (ör. yüzey yoğunluk akısı, tatlı su taşınımı) yakından izlemek şart.
Değerlendirme: “Eşik” söylemini nasıl okumalıyız?
-
Evet, bazı göstergeler (yüzey yoğunluk akısı vb.) kötüleşiyor ve bu, 2050’ler–2060’lar aralığında bir kırılma ihtimaliyle uyumlu.
-
Evet, doğrudan ölçümler AMOC’un zayıfladığını gösteriyor; ancak seri kısa ve gürültülü.
-
Evet, bazı modeller 2100 sonrasında shutdown olasılığını güçlü buluyor; bu da politika açısından riskin “düşük olasılık, çok yüksek etki” sınıfında kalmadığını düşündürüyor.
-
Ama aynı zamanda güçlü bir akademik hat, bu yüzyılda tam çöküş yerine büyük zayıflama beklentisini, fiziksel mekanizmalarla (Güney Okyanusu yükselmesi vb.) gerekçelendiriyor.
Sonuç: AMOC, “yarın duracak” bir mekanizma değil; fakat yanılma payı az, bedeli çok yüksek bir riskin hızla büyüyen dosyası. Bilimsel ihtilaf, zamanlama ve mekanizma ayrıntılarında; risk yönetimi perspektifiyse net: emisyonları ivedi düşürmek, gözlemleri güçlendirmek ve erken uyarı metriklerini kurumsallaştırmak gerekiyor.