Çölleşmeye Karşı Türkiye’ye 8.1 Milyon Dolarlık Fon

FAO'dan Türkiye'ye Erozyon ve Kuraklık İçin 8.1 Milyon $ Destek

Küresel Çevre Fonu’ndan sağladığı 8.1 milyon $ ile Türkiye’deki erozyon, kuraklık ve arazi tahribatına karşı savaşıyor.

Küresel Çevre Fonu Desteğiyle Topraklarımız Kurtarılıyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye’nin en büyük çevresel ve ekonomik tehditlerinden biri olan erozyon ve kuraklık tehlikesine karşı tarihi bir adım attı. Küresel Çevre Fonu’ndan (GEF) sağlanan 8 milyon 150 bin dolarlık devasa bir kaynak, arazi tahribatını durdurmayı ve topraklarımızın kaybolan üretkenliğini geri kazanmayı hedefleyen projelere aktarılacak.

Bu kritik destek, sadece çevre sağlığını değil, aynı zamanda Türkiye’nin gıda güvenliğini de doğrudan etkileyen bir soruna uluslararası bir çözüm getiriyor. FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, tarımsal arazilerdeki bozulmanın tüm dünya gibi Türkiye’yi de derinden etkilediğini vurguluyor.

Türkiye’nin Sessiz Tehlikesi: Yanlış Uygulamalar ve İklim Krizi

Topraklarımız neden tehlikede? Uzmanlar, arazi bozulmasının ardında birden fazla faktör olduğuna işaret ediyor. Türkiye’de arazi tahribatına yol açan temel etmenler; yoğun erozyon, arazinin yanlış kullanımı, aşırı otlatma ve maalesef aşırı sulama kaynaklı tuzlanma olarak öne çıkıyor. Bu sorunlara, iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık etkisi de eklenince, tehdit katlanarak büyüyor.

Ayşegül Selışık’ın altını çizdiği gibi, tarımsal arazilerin verimini yitirmesi, gıda güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Toprak verimliliği azaldıkça, üreticiler birim alandan daha fazla ürün alabilmek için ne yazık ki kimyasal gübre ve tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımını artırıyor. Bu kısır döngü:

  • Mahsul veriminde yüzde 50’ye varan kayıplara yol açıyor.

  • Aşırı sulama ve kimyasal girdi kullanımı, arazi bozulmasını hızlandırıyor.

  • Sonuç olarak verimsizleşen topraklar kullanılamaz hale geliyor ve çölleşmeye doğru gidiyor.

Bu nedenle, tahrip edilen arazilerin iyileştirilmesi ve üretkenliğin geri kazandırılması, sadece bir çevre projesi değil, milli bir zorunluluk haline geliyor.

Duvarsız Okullarla Çiftçiye Destek: Konya ve Sakarya Modeli

FAO, uluslararası bilgi birikimini Türkiye’ye taşımak adına Tarım ve Orman Bakanlığı gibi kilit paydaşlarla iş birliği yaparak somut adımlar attı. Bu 8.15 milyon dolarlık fon, daha önce başarıyla tamamlanan ve “en iyi uygulama” örneği haline gelen projelerden elde edilen deneyimleri yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Özellikle iki havzada uygulanan projeler, toprağa can suyu oldu:

1. Konya Havzası: İklim Dostu Tarım Devrimi

Konya’daki Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi, modern ve koruyucu tarım tekniklerinin odağı oldu. Çiftçilere, toprak işlemesiz tarım, doğrudan ekim, kuraklığa dayanıklı türlerin yaygınlaştırılması gibi devrim niteliğinde yöntemler tanıtıldı.

Projenin en dikkat çekici yanı, “duvarsız okul” olarak tanımlanan Uygulamalı Çiftçi Okulları oldu. Bu okullar sayesinde çiftçiler, yeni uygulamaları bizzat tarlada, geleneksel tekniklerle karşılaştırmalı olarak görerek öğrenme imkanı buldu.

2. Sakarya Havzası: Arazi Tahribatında Dengeleme

Türkiye’de türünün ilk örneği olan Arazi Tahribatının Dengelenmesi Projesi; Ankara, Kütahya ve Eskişehir’de uygulandı. Bu proje, arazi kullanım planlamasına yenilikçi yaklaşımlar getirdi. Sürdürülebilir arazi yönetimi teknikleri, yalnızca sorumlu personele değil, okullar aracılığıyla da çiftçilere aktarıldı. Ayrıca, kadın kooperatiflerine verilen destekle, kadınların ve gençlerin proje sonuçlarından etkin bir şekilde faydalanması sağlandı.

FAO'dan Türkiye'ye Erozyon ve Kuraklık İçin 8.1 Milyon $ Destek
FAO’dan Türkiye’ye Erozyon ve Kuraklık İçin 8.1 Milyon $ Destek

Karar Destek Sistemiyle Gelecek İzleniyor

Sağlanan bu finansal destek, sadece uygulama alanında değil, aynı zamanda bilimsel izleme alanında da çığır açıyor. Projeler kapsamında yöneticiler için özel olarak hazırlanan Karar Destek Sistemi (KDS) sayesinde, arazi tahribatı anlık olarak izlenebiliyor.

Bu sistem, sadece arazi örtüsü ve verimlilik dinamikleri gibi temel göstergelerle yetinmiyor; aynı zamanda erozyon ve çölleşme parametrelerini de detaylı bir şekilde analiz ediyor. İklim ve toprak organik karbonu projeksiyon haritalarıyla desteklenen bu analizler, yöneticilere hızlı ve doğru kararlar almaları için bilimsel bir zemin sunuyor.

Bu paha biçilmez deneyimler ve en iyi uygulamalar, Tarım ve Orman ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlıkları aracılığıyla ülke genelinde yaygınlaştırılacak. Dahası, FAO tarafından Orta Asya ve diğer ülkelerde de referans model olarak kullanılması hedefleniyor. Türkiye, topraklarını koruma mücadelesinde uluslararası iş birliği ile küresel bir liderlik örneği sergilemeye hazırlanıyor.

Paylaş:

Kategorisinden

0 0 votes
İçeriği Değerlendir
Abone Ol
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments