DMM, “MHRS sistemine ait hasta bilgileri sızdırıldı” iddiasını yalanladı. İncelemeye göre sorun cihaz kaynaklı, sistem güvenliği ihlal edilmedi.
Hasta bilgileri sızdırıldı iddiası asılsız çıktı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), “MHRS hacklendi, hasta bilgileri sızdırıldı” iddialarını net bir şekilde yalanladı. Son günlerde bazı basın kuruluşları ve sosyal medya hesaplarında dolaşıma giren bu tür haberlerin, kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik kasıtlı dezenformasyon olduğu bildirildi.
DMM, Sosyal hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, söz konusu iddialarda yer alan ekran görüntülerinin MHRS sistemine ait bir veri sızıntısı olmadığını; sadece bir vatandaşın kullanıcı bilgilerinin, son kullanıcı kaynaklı bir güvenlik ihlali sonucunda ele geçirilebileceğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı incelemeye göre, sistemin tamamı etkilenmemiş; MHRS’nin altyapısı veya genel güvenliği ihlal edilmemiş durumda. Ekran görüntülerinin, kişinin cihazına sızan zararlı yazılımlardan kaynaklanmış olabileceği değerlendirmesi yapılmış.
DMM açıklamasında ayrıca, bu tür yanıltıcı paylaşımların Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu oluşturabileceği hatırlatıldı. Kamuoyuna, yalnızca resmi kurumların açıklamalarının esas alınması çağrısı yapıldı.
Analiz ve Yorum
-
Kamu Güveni: Böyle iddialar büyük endişe yaratıyor; insanların sağlık bilgileri gibi hassas bilgiler söz konusu olunca güven önemli. Devlet kurumlarının hızlıca yalanlama yapması güvenin korunması açısından kritik.
-
Dezenformasyon Riski: Basın veya sosyal medya üzerinden yayılan yanlış bilgiler, özellikle böyle hassas konularda paniğe sebep olabilir.
-
Teknik Güvenlik: Bir bireyin cihazının hacklenmesi ya da zararlı yazılım bulaşması olayı, sistemin tamamının ihlal edildiği anlamına gelmez; önemli olan teknik incelemelerin şeffaflığı ve sonuçların paylaşılmasıdır.
-
Yasal Boyut: TCK 217/A gibi maddeler, yanlış bilgi yayma ile ilgili cezai yaptırımların uygulanabilmesini sağlıyor; bu da dezenformasyonla mücadelede hukuki araçların varlığına işaret ediyor.
