Dünya’nın dönüş hızı artıyor ve bilim insanları 2025 yazında tarihin en kısa gününün yaşanabileceğini söylüyor. Bu gelişme takvim sistemlerini ve teknolojik altyapıları etkileyebilir.
Dünyanın En Kısa Günü Geliyor: Bilim İnsanlarından Kritik Uyarı
Bilim insanları, Dünya’nın dönüş hızında meydana gelen olağan dışı artışın 2025 yazında tarihsel bir olaya yol açabileceğini duyurdu: insanlık tarihindeki en kısa günün yaşanması bekleniyor. Bu durum, sadece takvimsel değil, teknolojik ve jeofiziksel etkileriyle de dikkat çekiyor.
Dünya Neden Daha Hızlı Dönüyor?
Jeofizik uzmanları, son yıllarda Dünya’nın dönüş hızında zaman zaman hızlanmalar gözlendiğini, bu durumun nedenlerinin ise henüz tam olarak çözülemediğini belirtiyor. Özellikle 2020’den bu yana, gezegenin iç çekirdeği ile dış çekirdeği arasındaki sürtünme farkları, iklim değişikliği sonucu kutuplardaki buz erimeleri ve atmosferdeki rüzgar hareketleri bu süreci etkileyen faktörler arasında sayılıyor.
Rekor Süre: 23 Saat 59 Dakika 59,999 Sec
Normal bir gün 86.400 saniyedir. Ancak yapılan ölçümler, bu sürenin birkaç milisaniye daha kısa olabileceğini gösteriyor. Uluslararası Saat Servisi (IERS), böyle bir durumda “artık saniye” uygulamasını tartışmaya açabileceklerini ifade etti.
Teknolojik Sistemler Etkilenebilir
Bu değişim özellikle uydu sistemleri, GPS konumlandırma, zaman eşitleme algoritmaları gibi milisaniyelik hassasiyete sahip teknolojileri doğrudan etkileyebilir. Büyük teknoloji şirketleri ve küresel internet altyapıları bu olasılığa karşı acil protokoller üzerinde çalışıyor.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Bilim insanlarına göre bu durum bir anomali olsa da, küresel iklim değişikliği, doğal afet döngüleri ve jeomanyetik dengesizlikler Dünya’nın dönüşünde daha fazla dalgalanmaya neden olabilir. Zaman ve takvim sistemlerinin yeniden değerlendirilmesi gündeme gelebilir.
Küçük Bir Değişim, Büyük Bir Etki
Bir günün yalnızca birkaç milisaniye kısalması ilk bakışta önemsiz gibi görünebilir. Ancak bu tür mikro değişiklikler, gezegenimizin dinamik yapısına dair büyük ipuçları sunuyor. Bilim dünyası, bu süreci dikkatle izlemeye devam ediyor.