BM raporlarına göre Gazze’de yakıt kalmadı; hastaneler, ambulanslar, su sistemleri duruyor. Derhal yardım ve yakıt şart.
Gazze’de İnsani Kriz Derinleşiyor
Uluslararası kamuoyu, Birleşmiş Milletler’in son raporlarıyla Gazze’deki insani durumun “kritik eşik” aşamasına geldiğini öğreniyor. 2,1 milyon nüfusu etkileyen bu durumun temel nedeni, İsrail tarafından uygulanan abluka nedeniyle acil ihtiyaç olan yakıtın kritik seviyede tükenmesi.
Yakıt Krizi ve Etkileri
UNDP, OCHA, UNRWA, WHO, WFP ve diğer BM kuruluşları, yakıt sorununun sağlık, su, ulaşım ve gıda dağıtım sistemlerini felce uğrattığını duyurdu. Hastanelerin jeneratörleri durmak üzere, ambulansta kullanılacak araçlar çalışamıyor, içme suyu temini kesintiye uğruyor ve fırınlar kapatılıyor. BM’ye göre “bu koşullarda insani operasyonlar tamamen durabilir”.
Sağlık Sistemi Çöküşün Eşiğinde
Gazze’deki hastaneler, jeneratörler çalışmadıkça aşılamayan bebekler, buzdolabı bozukluğu nedeniyle kaybedilen serumlar ve ameliyat odalarında jeneratör yoksun bırakıldıkça durmak üzere. WHO ve UNICEF, “yakıtın kesilmesi yüzünden her geçen gün daha fazla ölüme yol açılabilir” uyarısı yapıyor.
Gıda Dağıtımı Risk Altında
WFP ve OCHA, fırınların kapanmasıyla günlük ekmek üretiminin durduğunu ve bu nedenle gündelik 269.000 öğün yemek dağıtan topluluk mutfaklarının operasyonel baskı altında olduğunu bildiriyor. Ayrıca, geçici çözümler yerine, sürdürülebilir yakıt sevkiyatı talep ediliyor.
Su ve Hijyen Sorunları
Yakıt eksikliği, su arıtma tesislerinin kapanmasına neden oluyor; bu da %92 oranında içme suyu düşüşü, çevresel kirlenme ve salgın riskini patlatıyor.
Yardım Çağrısı
BM kuruluşları, İsrail’e “derhal, düzenli ve yeterli miktarda yakıt sevkiyatı yapılması” çağrısı yapıyor . Aksi takdirde, sağlık hizmetleri çökecek, su, temizlik ve ulaşım alt yapısı çökerek kitlesel insanı trajediye yol açabilecek.
Değerlendirme
Gazze’de yaşanan insani kriz, modern çağda kabul edilemez bir noktaya ulaşmış durumda. Yakıtın tükenmesi; hastaneleri, içme suyu sistemlerini ve gıda dağıtımını durma noktasına getirerek halkı temel yaşam haklarından mahrum bırakıyor. Birleşmiş Milletler’in acil yardım çağrısı, bölgedeki durumun sadece yerel bir sorun olmadığını, uluslararası toplumun sessiz kalmaması gereken insani bir felaket olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Süreç uzadıkça ölümler artabilir; bu nedenle derhal etkili ve sürdürülebilir müdahale şart.
