ABD Başkanı Trump, havacılık efsanesi Amelia Earhart’ın 1937’deki kayboluşuna dair tüm kayıtların gizliliğini kaldırma emri verdi. Gizem aydınlanacak mı?
Dünyanın En Büyük Havacılık Sırrı: 90 Yıl Sonra Gelen Umut Işığı
Tarihin en büyük çözülememiş gizemlerinden biri olan ünlü havacı Amelia Earhart‘ın 1937’deki kayboluşu, yaklaşık 90 yıl sonra bile hem tarihçileri hem de meraklılarını meşgul etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump‘ın attığı beklenmedik bir adım, bu kadim gizeme nihayet bir ışık tutabileceği umudunu yeşertti: Başkan Trump, Amelia Earhart’ın son uçuşu ve kayboluşuyla ilgili tüm hükümet kayıtlarının gizliliğinin kaldırılması ve yayımlanması talimatını verdi.
Bu karar, bizzat Başkan Trump’ın sosyal medya hesabından yaptığı ve hikâyenin milyonları büyülediğini belirttiği bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Trump, “Amelia neredeyse dünyanın dörtte üçünü dolaştıktan sonra aniden, haber vermeden ortadan kayboldu ve bir daha asla görülmedi,” sözleriyle bu tarihi figüre olan ilgiyi dile getirdi.

JFK ve MLK Dosyalarından Sonra Sırada Earhart Var
Başkan Trump’ın görevi süresince, daha önce de kamuoyunun büyük merakla beklediği bazı tarihi figürlere ait gizli belgelerin (özellikle Başkan John F. Kennedy ve Martin Luther King Jr. suikastleriyle ilgili dosyaların) yayımlanması talimatını vermişti. Her ne kadar bu önceki yayımlamalar, çok büyük ve şok edici yeni bilgiler içermemiş olsa da, Earhart’a dair beklenen belgeler, kayıp efsanesine yeni bir boyut katma potansiyeli taşıyor.
Earhart’ın son yolculuğu, 1937 yılında navigatörü Fred Noonan ile birlikte çıktığı dünya turu girişimiydi. Uçakları, Pasifik Okyanusu üzerinde, Papua Yeni Gine’den Howland Adası’na doğru yaptıkları kritik bir uçuş sırasında radardan kayboldu. ABD hükümetinin resmi pozisyonu, Earhart ve Noonan’ın yakıtları bittikten sonra uçaklarıyla birlikte okyanusa düştüğü yönünde oldu. Ancak bu basit açıklama, aradan geçen yıllarda sayısız komplo teorisinin ve alternatif senaryonun doğmasına engel olamadı.
Belgeler Ne Gibi Gerçekleri Ortaya Çıkarabilir?
Earhart’ın kayboluşuyla ilgili teoriler oldukça çeşitli ve bazen de fantastik olabiliyor. Bunlar arasında en yaygın ve ciddiye alınan iddialar şunlar:
- Nikumaroro Adası Senaryosu: En güçlü akademik teorilerden biri, Earhart ve Noonan’ın uçağı denize düşürmek yerine, ıssız Nikumaroro (eski adıyla Gardner Adası) mercan adasına zorunlu iniş yaptığı ve bir süre burada mahsur kaldıktan sonra hayatlarını kaybettiği yönündedir. Yıllar boyunca adada bulunan kemik parçaları ve artefaktlar bu teoriyi desteklemektedir.
- Japon Esareti İddiaları: Bir diğer popüler ve spekülatif teori ise, Earhart’ın aslında Amerikan hükümeti için bir casusluk görevinde olduğu ve Japonya’nın kontrolündeki bölgelere yakın bir yerde düştüğü, Japonlar tarafından esir alındığı ve Saipan adasında tutulduğu iddiasıdır.
- Gemi Kazası: Uçak, Howland Adası’na varmadan önce okyanusa düştü ve batmadan kısa bir süre önce bir radyo çağrısı yapabildi.
Ancak, Earhart araştırmaları konusunda onlarca yıl harcamış uzmanlar ve Ulusal Arşivler’den daha önce yayımlanan belgeleri inceleyenler, hükümetin elinde halihazırda kamuoyuna açıklanmamış çok az şey kaldığına inanıyor. Hatta bazı uzmanlar, “ABD hükümetinin elinde Amelia Earhart’a dair hâlâ gizli tutulan hiçbir şey yok” diyerek kararın sadece sembolik bir anlam taşıyabileceğini belirtiyor.

Beklentiler ve Tarihe Etkisi
Peki, bu yeni belgelerden gerçekten oyun değiştirici bir kanıt çıkacak mı? Yoksa bu karar, sadece efsanenin etrafındaki ilgiyi canlı tutmaya yönelik bir hamle mi?
Her ne olursa olsun, Trump’ın talimatı, Amelia Earhart’ın mirasına ve kalıcı gizemine duyulan küresel ilginin altını bir kez daha çiziyor. Belki de bu yayımlanacak son kayıtlar, tarihçilere, maceraperestlere ve kayıp pilotun hayranlarına, 90 yıllık bu büyük bilinmezin son parçalarını birleştirmeleri için gereken küçük bir ipucunu sağlayacaktır. Gözler şimdi, ABD arşivlerinden çıkacak olan o meçhul dosyalarda.
Sizce bu belgeler, Amelia Earhart’ın akıbeti hakkındaki gerçeği ortaya çıkaracak mı? Yoksa gizem bir kez daha perçinlenecek mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.