İngiltere 2025’de 529 kızamık vakası yaşadı, bir çocuk Liverpool’da hayatını kaybetti. Ayrıntılı salgın analizi, düşük MMR oranları ve aileler için öneriler.
İngiltere’de Kızamık Vakaları Patlıyor: Anne-Babalar Uyarılıyor
İngiltere’de 2025 yılının ilk yarısında 529 laboratuvar onaylı kızamık vakası bildirildi. Bu vakaların %68’i 10 yaş ve altı çocuklarda görülürken, %44’ü Londra’da gerçekleşti. Özellikle Liverpool’da bir çocuğun kızamık nedeniyle vefat etmesi, halk sağlığı yetkililerini alarma geçirdi .
Kızamık dağılımı, Londra, Kuzey Batı, Doğu İngiltere ve Bristol gibi bölgelere yayılıyor . Aşılama oranlarının düşmesi, salgının başlıca sebebi. İngiltere genelinde MMR aşısı kapsamı %84’e kadar geriledi; Liverpool’da ise sadece %73 düzeyinde. Bu oranlar, %95 olarak belirlenen toplumsal bağışıklık eşik değerinin oldukça altında.
NHS ve UKHSA, özellikle 2 doz MMR aşısı yapılmamış çocukların, düşük esnek klinik saatler, bilgi eksikliği ve sağlık hizmetlerine erişim zorlukları nedeniyle risk altında olduğunu belirtiyor . Liverpool’daki ölüm, “hiçbir çocuğun kızamık yüzünden ölmemesi gerektiğinin” acı bir göstergesi oldu .
Uzmanlar, yaz tatili sezonuna girerken bu tür vakaların artabileceği uyarısında bulunuyor ve tüm ailelerin aşı durumlarını kontrol etmesi gerektiğine vurgu yapıyor . Kızamığın komplikasyonları arasında zatürree, menenjit, körlük, beyin iltihabı ve ölüm yer alıyor – bu riskler, aşı sayesinde önlenebilir.
Ne yapmalı?
-
Eksik bilgisi olan aileler hemen GP ya da yerel klinikleriyle iletişime geçmeli.
-
MMR aşısının iki dozunu tamamlamak şart.
-
Ebeveynler ve toplum sağlığı ekipleri, mobil klinikler, esnek saatli aşı hizmetleri ve farkındalık kampanyaları gibi çözümlerle desteklenmeli.

Bu Kızamık Salgını Neyi Gösteriyor? Kısa Bir Değerlendirme
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu sadece İngiltere’yi ilgilendiren bir durum değil, Ülkemizi de yakından ilgilendiren bir durumdur.
İngiltere’de 2025 yılı itibarıyla hızla artan kızamık vakaları, sadece bir sağlık krizinden öte, aşı karşıtlığı, sağlık hizmetlerine erişim ve kamusal farkındalık eksikliği gibi çok katmanlı sorunların bir yansımasıdır. Özellikle büyük şehirlerde aşı yaptırma oranlarının düşmesiyle salgın kontrolü zorlaşmakta, bu da en savunmasız gruplar olan çocukları tehdit etmektedir.
Toplum bağışıklığını sağlamak için %95’lik MMR aşılanma oranına ulaşmak gerekirken mevcut seviyelerin %84 (Liverpool’da %73) gibi kritik bir eşiğin altına düşmesi, hem bireysel hem kolektif sağlığı riske atmaktadır. Üstelik bu düşüş sadece bireysel kararlarla açıklanamaz; sağlık sistemine erişimdeki eşitsizlikler, yetersiz iletişim ve sosyoekonomik farklılıklar da göz ardı edilmemelidir.
Yetkililerin farkındalık kampanyaları, mobil aşı klinikleri ve okul temelli sağlık kontrolleriyle bu duruma müdahale etmesi şarttır. Aksi hâlde, aşıyla önlenebilir hastalıklar modern toplumlarda dahi ölümcül etkiler yaratabilir.
Kızamık, sadece sağlık sisteminin değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın da bir testidir. Bu sınavın başarısı, bilime olan güven ve bilinçli toplumsal davranışlarla mümkündür.