Anadolu’nun Mirası, Dünya Pazarlarında Parlıyor
Türkiye, binlerce yıllık medeniyetlerin beşiği olarak sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda köklü kültürel zenginlikleriyle de tüm dünyanın ilgisini çekiyor. Bu zenginliğin elle tutulur, gözle görülür en güzel örnekleri ise hiç şüphesiz el sanatları. Son veriler, kültürel mirasımızın bu en kıymetli parçalarının, Türk ekonomisinin dışa açılan kapısında adeta bir lokomotif görevi üstlendiğini gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 verilerine göre, kültürel mal ihracatımız bir önceki yıla göre kayda değer bir yükseliş gösterdi. Ancak asıl dikkat çekici detay, bu ihracat sepetinin neredeyse tamamının el sanatları ürünlerinden oluşması.
Yüzde 98,5’lik Hakimiyet: El Sanatlarının İnanılmaz Yükselişi
2024 yılında Türkiye’nin toplam kültürel mal ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 8,1 artarak 9 milyar 876 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, Türkiye’nin toplam mal ihracatı içindeki kültürel ürünlerin payının yüzde 4,2 olarak kayıtlara geçmesini sağladı.
Rakamların derinliğine indiğimizde, el sanatlarının bu başarının açık ara yıldızı olduğu görülüyor. Kültürel alanlar içinde en yüksek payı alan el sanatları ürünlerinin ihracat toplamı, 2023’e göre yüzde 8,2’lik bir artışla 9 milyar 735 milyon dolara yükseldi.
Bu etkileyici artış, el sanatlarının toplam kültürel mal ihracatı içindeki payını yüzde 98,5 gibi ezici bir orana taşıdı. Başka bir deyişle, Türkiye kültürel ürün ihraç ediyorsa, bunun neredeyse tamamı zanaatkârlarımızın emeği ve alın teriyle vücut bulmuş el sanatları eserleri oluyor.
Dokumadan Çiniye: Küresel Beğeninin Odak Noktası
Türk el sanatları, sadece birer ticaret ürünü değil; aynı zamanda Anadolu’nun binlerce yıllık hikayesini, desenlerini ve ruhunu dünyaya taşıyan birer kültürel elçidir. Dokumacılığın inceliği, Kütahya ve İznik çinilerinin göz kamaştıran renkleri, maharetli ustaların elinden çıkan ahşap ve cam sanatının zarafeti, dünya vitrinlerindeki yerini günden güne sağlamlaştırıyor.
Bu ürünler, özellikle kültürel değeri yüksek ve kişiye özel üretim imkanı sunan yapısıyla, küresel pazarda benzersiz bir talep yaratıyor. Kalite, özgünlük ve kültürel derinlik arayan uluslararası alıcılar için, Türk el sanatları vazgeçilmez bir tercih haline gelmiş durumda.

Diğer Kültürel Alanlar ve İhracat Çeşitliliği
El sanatları zirvede yer alırken, diğer kültürel ürün kategorileri de ihracat pazarında varlık göstermeye devam ediyor. El sanatlarını takip eden diğer kültürel mal ihracatı kalemleri ve rakamları şu şekildedir:
-
Kitap ve Basın Yayın Ürünleri: 102 milyon 663 bin dolar
-
Görsel Sanatlar Ürünleri: 16 milyon 968 bin dolar
-
Gösteri Sanatları Ürünleri: 16 milyon 771 bin dolar
Bu veriler, Türkiye’nin kültürel ihracatının çeşitlenmesi için hala büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Ancak şimdilik, kültür ekonomisinin asıl yükünü omuzlayan, Anadolu’nun kadim sanatı olan el sanatlarımızdır.
Kültürel Ekonomi İçin Bir Motivasyon Kaynağı
El sanatlarının bu başarısı, sadece ekonomik bir zafer değil, aynı zamanda kültürel sürdürülebilirlik açısından da büyük bir motivasyon kaynağıdır. Geleneksel sanatların modernize edilerek uluslararası pazara sunulması, bir yandan yerel zanaatkârları desteklerken, diğer yandan da Türkiye’nin yumuşak gücünü artırmaktadır.
Türkiye, bu başarı hikayesiyle, kültürünü ve tarihini ihracat rakamlarıyla taçlandırırken, el sanatları sektörüne yapılacak yeni yatırımlar ve desteklerle kültürel mal ihracatındaki toplam payını daha da yukarılara taşıma potansiyeline sahiptir. Gelecekte, görsel sanatlar, mimarlık ve tasarım gibi diğer alanların da bu lokomotifin vagonlarına eklenerek, Türkiye’nin kültürel ihracatının 10 milyar dolar sınırını kolaylıkla aşması hedeflenmektedir.