Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolculuğunda tarihi bir milat daha yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından isimleri duyurulan “Çağrı Bey” ve “Yıldırım” sondaj gemileri, Türkiye’nin denizlerdeki gücünü küresel bir boyuta taşıyor.
İşte bu dev yatırımın detayları, teknik özellikleri ve Türkiye’nin enerji stratejisindeki kritik rolü:
Mavi Vatan’ın Yeni Muhafızları: Çağrı Bey ve Yıldırım
Türkiye, enerji filosuna kattığı iki yeni devle dünya sıralamasında dördüncü sıraya yerleşerek “derin deniz sondajı” alanında elit bir kulübün parçası oldu. 7. nesil yüksek teknolojiyle donatılan bu ikiz gemiler, sadece birer araç değil, Türkiye’nin enerjide tam bağımsızlık vizyonunun en somut nişaneleridir.
Teknik Kapasite: 12 Bin Metrede Sondaj Gücü
Güney Kore’de 2024 yılında inşa edilen bu teknoloji harikaları, teknik özellikleriyle göz dolduruyor:
-
Derinlik: 12 bin metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetiyle dünyanın en derin noktalarına ulaşabiliyorlar.
-
Boyutlar: 228 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip olan gemiler, adeta yüzen birer fabrika niteliğinde.
-
Yaşam Alanı: 200 kişilik mürettebat kapasitesi ve helikopter pisti ile kesintisiz operasyon gücü sunuyorlar.
Görev Yerleri: Karadeniz’den Somali’ye
Gemilerin stratejik dağılımı, Türkiye’nin hem mevcut sahalarını koruma hem de yeni ufuklar keşfetme isteğini yansıtıyor:
-
Yıldırım: Sakarya Gaz Sahası’na (Karadeniz) doğru yola çıkıyor. Görevi; Filyos Limanı merkezli operasyonlarla Türkiye’nin mevcut doğalgaz üretim kapasitesini artırmak ve yeni kuyuları devreye almak.
-
Çağrı Bey: Somali açıklarında görev yapacak. 2026 yılı başında Somali’de başlayacak olan ilk derin deniz sondaj faaliyetlerinde başrolü üstlenerek, uluslararası sularda yeni enerji kaynaklarının keşfi için yelken açacak.
Enerjide Tam Bağımsızlık Hedefi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “Enerjide Tam Bağımsız Türkiye” sloganıyla yürüttüğü bu süreç, sadece doğalgaz ve petrol aramakla sınırlı değil. Bu gemilerle birlikte Türkiye, kendi mühendislik gücü ve donanımıyla sismik veri toplama ve sondaj yapma kabiliyetini dünyaya kanıtlıyor. 2026 yılı, hem Karadeniz’deki üretimin zirve yapacağı hem de Somali gibi stratejik noktalarda yeni müjdelerin beklendiği bir yıl olacak.
