Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 20 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, bir hafta vadeli repo faiz oranını %46 seviyesinde sabit bıraktı. TCMB’den yapılan açıklamada, sıkı para politikasının enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sürdürüleceği vurgulandı.
Kararın Gerekçeleri
Merkez Bankası, yılın ikinci yarısında enflasyonun baz etkisiyle düşüşe geçeceğini belirtirken, talep ve maliyet baskılarının halen güçlü olduğunu açıkladı. Kurul, “fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentilerinde arzu edilen iyileşmenin zaman aldığına” dikkat çekti.
Açıklamadan öne çıkan detaylar:
-
Enflasyonda kalıcı düşüşe kadar mevcut sıkı duruş korunacak
-
İç talepte yavaşlama sinyalleri alınsa da, fiyat istikrarı için yeterli görülmüyor
-
Kurul, makroihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesine devam edileceğini de duyurdu
Ekonomistlerin Yorumu
Ekonomi çevreleri Merkez Bankası’nın faiz sabit tutma kararını “beklentilere paralel ve şahin duruşun devamı” olarak yorumladı. Faiz indirimi ihtimali, yılın son çeyreğine kadar masada görünmüyor.
Kısa vadede: Enflasyon %75 seviyelerine yakın seyretmeye devam edebilir.
Orta vadede: TL’deki istikrar ve tüketici talebindeki zayıflama enflasyonu düşürebilir.
Piyasalarda İlk Tepki
-
Dolar/TL: Karar sonrası sınırlı dalgalanma yaşandı.
-
Borsa İstanbul (BIST100): Belirsizliği ortadan kaldıran karar, hafif pozitif karşılandı
-
Tahvil faizleri: Sabit kalma kararıyla birlikte kısa vadeli tahvil faizlerinde düşüş gözlemlendi
Sıkı Para Politikası Ne Kadar Sürecek?
TCMB’nin verdiği mesajlar, 2025 sonuna kadar enflasyonla mücadele için sıkı politikanın devam edeceğini ortaya koyuyor. Özellikle:
-
Kur geçişkenliği
-
Enerji ve gıda fiyatları
-
Jeopolitik gelişmeler gibi faktörler, para politikasında esnemeyi şu aşamada zorlaştırıyor.
Enflasyon Tahminleri ve Hedefler
-
2025 yılı enflasyon hedefi: %21 – %27 bandı
-
Gerçekleşen yıllık TÜFE (Mayıs 2025): %74,8
-
TCMB’nin mesajı net: Hedefe ulaşmak için “gerekli sıkılık” sürdürülecek
Ekonomik Sonuçlar
Faiz kararının hem iç tüketimi dizginlemek, hem de TL’ye olan güveni artırmak için atılmış kararlı bir adım olduğu vurgulanıyor.
Ancak, enerji fiyatlarında olası artışlar, küresel faiz hareketleri ve jeopolitik riskler, politikanın seyrini doğrudan etkileyebilir.
Sonuç
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 20 Haziran 2025 tarihli faiz kararıyla enflasyonla mücadeledeki ciddiyetini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Orta vadede ekonomik istikrar ve fiyat kontrolü için bu yaklaşımın devam etmesi bekleniyor. Yatırımcılar ve piyasalar ise kararın ardından istikrarlı bir görünüm çizmeye başladı.
