TÜRKİYE’DEN TARİHİ ADIM: PAKİSTAN’DA ENERJİ VE MADEN DEVİ OLMA YOLUNDA
Ankara – İslamabad hattında enerji diplomasisinin en somut adımı atıldı. Türkiye, milli enerji ve maden şirketleri aracılığıyla, kardeş ülke Pakistan’ın hem deniz hem de kara sahalarında hidrokarbon ve maden arama faaliyetlerine başlıyor. Bu dev adım, sadece enerji bağımsızlığı yolunda yeni bir cephe açmakla kalmıyor, aynı zamanda iki ülke arasındaki 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasında da en kilit rolü üstleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Pakistan’a gerçekleştirdiği kritik ziyaret serisi, somut bir başarıyla taçlandı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Pakistan’ın önde gelen enerji şirketleriyle masaya oturarak, 3’ü deniz (offshore) ve 2’si kara (onshore) olmak üzere toplam 5 ayrı sahada petrol ve doğal gaz arama ve üretim anlaşmalarına imza attı.
Bu anlaşmalar, Türkiye’nin son yıllarda özellikle Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de geliştirdiği derin deniz aramacılığı tecrübe ve kabiliyetini uluslararası alana taşıdığının en güçlü göstergesi olarak kabul ediliyor.
TPAO Operatör Oluyor: Hedef 2026’da Sondaj
Bakan Bayraktar, imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin milli şirketlerinin gücüne olan inancını vurguladı. Yapılan anlaşmalara göre TPAO, deniz sahalarından birinde doğrudan operatör olarak görev alacak. Bu, tüm arama ve üretim faaliyetlerinin yönetim ve koordinasyon sorumluluğunun Türk mühendislere ve uzmanlara ait olacağı anlamına geliyor.
Peki, takvim ne zaman başlıyor?
-
2026 Hedefi: Çalışmalara başlamak için belirlenen net tarih 2026.
-
Denizlerde Sismik Araştırma: TPAO’nun sismik araştırma gemilerinin çok yakın bir zamanda Pakistan sularında görev alması bekleniyor.
-
Kara ve Denizde Hız Kesmeyecek Çalışmalar: Bazı sahalarda sismik araştırmalarla zemin etüdü yapılırken, bazı potansiyeli yüksek sahalarda ise doğrudan sondaj faaliyetleriyle sonuca ulaşılması hedefleniyor.
Bu çalışmaların başarıyla neticelenmesi, hem Türkiye’nin uluslararası arenadaki enerji oyuncusu konumunu pekiştirecek hem de Pakistan’ın enerji ihtiyacına önemli bir katkı sağlayacak.

Enerjiden Madenciliğe Kapsamlı İş Birliği
Türkiye-Pakistan arasındaki stratejik ortaklık sadece hidrokarbonlarla sınırlı değil. Bakan Bayraktar’ın ziyareti sırasında, madencilik alanında da önemli kararlar alındığı bildirildi. Pakistan’ın maden çeşitliliği ve zenginliği açısından güçlü bir potansiyele sahip olduğunun altı çizildi.
Türkiye, bu alanda da milli şirketlerini devreye sokuyor:
-
MTAIC (Maden Tetkik ve Arama International Corporation)
-
Eti Maden
Türkiye’nin Afrika ve Orta Asya’daki maden faaliyetlerine benzer şekilde, bu iki kuruluş Pakistan’da aktif rol alacak. Ortaklıklar yoluyla hayata geçirilecek madencilik projeleri, Pakistan’ın ekonomik kalkınmasına destek olurken, Türkiye’nin hammadde tedarik zincirini de güçlendirecek.
Ticaret Hacmi Hedefi 5 Milyar Dolara Kilitlendi
Bu enerji ve madencilik anlaşmalarının temelinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortaya konulan büyük bir vizyon yatıyor: İki ülke arasındaki ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefi.
Bakan Bayraktar, enerji ve maden iş birliğinin, bu hedefe ulaşılmasında en kritik alan olduğunu net bir şekilde ifade etti. Bu bağlamda, iki enerji ithalatçısı ülke için dikkat çeken bir ortak proje daha gündemde:
Ortak Enerji Satın Alma Projesi: Türkiye ve Pakistan, özellikle petrol ürünleri ve Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) gibi enerji ithalatlarında ortak satın alma yaparak bir sinerji oluşturmayı planlıyor. Bu sinerji, alım gücünü artırarak maliyetleri düşürmeyi ve bölgesel bir tedarik güvenliği oluşturmayı amaçlıyor.
Bayraktar’ın, “Bu hedefleri hayata geçirdiğimizde 5 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşabileceğiz, belki de üzerine çıkabileceğiz,” sözleri, projenin iki ülke için taşıdığı ekonomik önemi gözler önüne seriyor. Türkiye ve Pakistan arasındaki bu “gönül bağı,” artık somut ekonomik ve stratejik adımlarla pekişiyor.