TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi 2025 ikinci çeyrekte %4,8 büyüdü. Beklentilerin üzerinde gelen büyüme, istikrar mesajı veriyor.
Türkiye ekonomisi 2025’in ikinci çeyreğinde güçlü bir performans sergiledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, ekonomi yıllık bazda %4,8, çeyreklik bazda ise %1,6 büyüme kaydetti.
Beklentiler yıllık bazda %3,8, çeyreklik bazda ise %0,6 seviyesindeydi. Böylece Türkiye, hem yıllık hem de çeyreklik büyüme tahminlerini aşarak ekonomide pozitif bir sürpriz yaptı.
Kişi Başına Gelir Arttı
2024 yılına ilişkin kişi başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) da açıklandı. Cari fiyatlarla kişi başına GSYH 503 bin 76 TL, dolar bazında ise 15.325 USD oldu. Bu rakam, geçen yıla göre yükselişe işaret ediyor.
Büyümeyi Destekleyen Faktörler
Ekonomistlere göre büyümede;
-
İç tüketimin artması,
-
İhracattaki toparlanma,
-
Kamu yatırımlarının hızlanması
önemli rol oynadı.
Gelecek Beklentileri
Uzmanlar, 2025’in ikinci yarısında büyümenin seyrini küresel ekonomik dengeler, enerji fiyatları ve enflasyon gelişmelerinin belirleyeceğini vurguluyor. Özellikle yılın son çeyreğinde turizm gelirlerinin artması ve ihracattaki hareketlilik büyümeye katkı sağlayabilir.

Değerlendirme: Türkiye Ekonomisi İkinci Çeyrekte Beklentiyi Aştı
Türkiye ekonomisinin 2025 ikinci çeyreğinde açıklanan %4,8’lik büyüme oranı, beklentilerin üzerinde gelerek ekonomiye dair pozitif bir tablo ortaya koydu. Özellikle analistlerin %3,8 seviyesinde öngördüğü büyümenin aşılması, iç talebin ve üretim gücünün beklentilerin ötesinde seyrettiğini gösteriyor.
Çeyreklik bazda %1,6’lık büyüme de dikkate değer. Bu oran, Türkiye ekonomisinin sadece yıllık bazda değil, kısa vadede de istikrarlı bir ivme yakaladığını işaret ediyor. Özellikle küresel belirsizlikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve enflasyon baskısı gibi riskler göz önüne alındığında, bu performans piyasalarda güven tazeleyici bir gelişme olarak yorumlanabilir.
Kişi başına GSYH’nin 15.325 dolar seviyesine yükselmesi ise ekonomik refahın artışını işaret etse de, bu verinin döviz kuru hareketlerinden ve fiyatlama davranışlarından etkilendiğini unutmamak gerekiyor. Yani satın alma gücü açısından tablo farklı olabilir.
Genel olarak bakıldığında, Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte güçlü bir direnç göstermiş durumda. Ancak önümüzdeki dönemde büyümenin sürdürülebilirliği; enflasyonla mücadele, ihracatın seyri, küresel ekonomik koşullar ve yatırım ortamının iyileştirilmesine bağlı olacak.