Erciyes Üniversitesi, TURKOVAC’tan sonra KKKA aşısında da mutlu sona yaklaştı. Hayvan deneyleri tamamlandı, faz çalışmaları 2026’da başlıyor.
TURKOVAC’ın Mimarlarından Yeni Müjde: Yerli KKKA Aşısı Yolda!
Pandemi döneminde geliştirdikleri yerli COVID-19 aşısı TURKOVAC ile Türkiye’nin göğsünü kabartan Erciyes Üniversitesi bilim insanları, şimdi de ölümcül bir başka tehdide, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) karşı kalkan oluyor. Kritik viraj dönüldü, geri sayım başladı.
Bahar ve yaz aylarının kabusu, kene tutunmasıyla bulaşan ve ne yazık ki yüksek ölüm oranlarıyla bilinen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı yıllardır beklenen haber nihayet geldi. Türkiye, aşı teknolojisindeki rüştünü bir kez daha ispatlamaya hazırlanıyor.
Sessiz İlerleyen Dev Proje: Kritik Eşik Aşıldı
Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERAGEM), tıp dünyasının yakından takip ettiği projede önemli bir aşamayı geride bıraktı. 2015 yılında Sağlık Bakanlığı desteğiyle start alan, ancak araya giren pandemi ve acil TURKOVAC çalışmaları nedeniyle bir süre askıya alınan proje, 2023 yılında yeniden hız kazanmıştı.
Gelen son dakika bilgisine göre; aşının klinik öncesi (pre-klinik) çalışmaları, yani hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Laboratuvar ortamındaki testlerden geçer not alan aşı adayı, artık insanlı denemelere hazır hale gelmek üzere.

İnsanlı Denemeler Ne Zaman?
Projenin başında, tanıdık ve güven veren bir isim var: TURKOVAC’ı geliştiren ekibin lideri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli.
Özdarendeli’nin paylaştığı yol haritası ise oldukça net. Eğer planlamada bir aksaklık olmazsa, gönüllüler üzerinde yapılacak olan Faz-1 çalışmalarının 2026 yılı içerisinde başlaması hedefleniyor. Bilimsel süreçlerin titizlikle ilerlemesi gerektiği için her bir faz çalışmasının (Faz-1, Faz-2 ve Faz-3) ortalama 1-1,5 yıl sürmesi bekleniyor. Bu da yerli KKKA aşısının, en geç 4 ila 5 yıl içinde vatandaşın kullanımına sunulabileceği anlamına geliyor.
Neden Çok Önemli?
Bu sadece tıbbi bir başarı değil, aynı zamanda stratejik bir hamle. Çünkü istatistikler, Türkiye’nin 2002 yılından bu yana KKKA vakalarının en sık görüldüğü ülke konumunda olduğunu gösteriyor. Her yıl yüzlerce vatandaşımızı tehdit eden bu hastalığa karşı geliştirilecek yerli bir aşı, hem halk sağlığı açısından hayati bir güvence olacak hem de Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki bağımsızlığını perçinleyecek.
TURKOVAC ile yazılan başarı hikayesi, şimdi KKKA aşısı ile yeni bir sayfaya taşınıyor. Gözler 2026’da başlayacak gönüllü çalışmalarda…