Tutankhamun’un ikonik maskesinin aslında onun için yapılmadığına dair şaşırtıcı kanıtlar buldu. Kulaklardaki bir detay, tüm bildiklerimizi değiştiriyor olabilir.
Yüzyıllık Bir Gizem: Tutankhamun’un Altın Maskesi
Antik Mısır’ın en tanınmış simgelerinden biri olan Tutankhamun’un altın ölüm maskesi, yüzyılı aşkın bir süredir insanlığın hayranlığını topluyor. 1922’de Howard Carter tarafından mezarında keşfedilen bu başyapıt, firavunların ölümden sonraki yaşamına dair paha biçilmez bir pencere açıyor. Ancak, son dönemde ortaya atılan çarpıcı bir teori, bu paha biçilmez eserin ardında beklenmedik bir sır sakladığını öne sürüyor: Maske, aslında Tutankhamun için yapılmamış olabilir.
Kulak Piercingleri ve Farklı Altın: Şüphe Uyandıran Kanıtlar
York Üniversitesi’nden Profesör Joann Fletcher gibi önde gelen Mısırbilimciler, maskenin detaylı bir incelemesinde iki önemli ipucu keşfetti. Birincisi, maskenin kulaklarında bulunan piercing delikleri. Uzmanlara göre, yetişkin erkek firavunların ölüm maskelerinde bu tür delikler nadiren bulunurken, bunlar genellikle kraliçeler veya çocuk yaşta ölen firavunlarla ilişkilendirilir. Bilindiği gibi, Tutankhamun yaklaşık 19 yaşında öldüğünde artık bir çocuk değildi.
İkinci kanıt ise maskenin yapımında kullanılan altındaki farklılıklar. Yapılan analizler, yüz kısmının geri kalan bölümlerden biraz daha farklı bir altından yapıldığını gösteriyor. Bu durum, yüzün maskenin geri kalanına sonradan eklenmiş olabileceği teorisini güçlendiriyor.
Nefertiti Teorisi: Maske Kraliçe İçin Miydi?
Bu kanıtlar ışığında, uzmanlar maskenin aslında Tutankhamun’un üvey annesi ve dönemin güçlü figürü olan Kraliçe Nefertiti için yapılmış olabileceğini düşünüyor. Antik Mısır’da aceleyle yapılan cenazelerde, daha önceki hükümdarlara ait eserlerin yeniden düzenlenerek kullanılması yaygın bir uygulamaydı. Tutankhamun’un ani ölümü ve aceleyle hazırlandığı düşünülen cenazesi, bu teoriyi destekleyen diğer önemli bir bulgu. Mezarda bulunan kurumamış boya lekeleri ve cenazenin firavun için beklenenden daha küçük olması, bu aceleciliğin somut bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Tarihçiler Tartışıyor: Devrim Niteliğinde Bir Teori Mi?
Elbette, bu iddialar tüm Mısırbilimciler tarafından kabul görmüş değil. Bazı uzmanlar, teorinin “abartılı” olduğunu ve bağımsız araştırmalarla doğrulanmadığını savunuyor. Ancak, eğer bu teori doğruysa, Tutankhamun’un kimliğine ve cenaze töreninin nasıl gerçekleştiğine dair köklü bilgilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekecek. Bu durum, sadece bir sanat eserinin değil, aynı zamanda 3000 yıllık bir tarihin yeniden yorumlanmasına kapı aralayacak.
Bu gizem, bilimsel araştırmalar devam ettikçe aydınlanmaya devam edecek gibi görünüyor. Belki de Nefertiti’nin kayıp mezarı bulunduğunda, bu esrarengiz parçanın ait olduğu gerçek kişiyle ilgili tüm sorular cevaplanacaktır.
