AB Komisyonu: Türkiye 2027’de %4 Büyüme Hedefliyor

Türkiye 2027'de %4 Büyüme Hedefliyor

AB Komisyonu, Türkiye ekonomisi için 2027’de %4 büyüme öngördü. Rapor, iç talebin gücüne, yatırımların artışına ve enflasyonla kararlı mücadeleye dikkat çekiyor.

Ankara’nın Yeni Ekonomi Programı Meyvelerini Veriyor: Büyüme Hızı 2027’de %4’e Ulaşacak

Türkiye ekonomisi, son yıllarda karşılaştığı jeopolitik gerilimler ve iç belirsizlik fırtınalarına rağmen ayakta kalma becerisini gösterirken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’ndan gelen son rapor bu direnci resmen tescilledi. Komisyon tarafından yayımlanan “Avrupa Ekonomik Öngörüsü Sonbahar 2025” raporu, Ankara’nın uyguladığı kararlı ortodoks politikaların, önümüzdeki dönemde ekonomik istikrarı pekiştireceğini ve büyüme hızını kademeli olarak artıracağını ortaya koyuyor.

Bu rapor, sadece mevcut durumu değil, aynı zamanda Türkiye’nin 2027 yılına uzanan ekonomik yol haritasını da aydınlatıyor.

Direncin Formülü: Güçlü İç Talep ve İstikrarlı Yatırımlar

AB Komisyonu’nun projeksiyonlarına göre, Türkiye ekonomisi 2025 ve 2026 yıllarında güçlü seyrini sürdürerek %3,4 oranında büyüyecek. Asıl dikkat çekici beklenti ise, büyümenin 2027 yılında %4 seviyesine yükseleceği tahmini.

Peki, bu büyümenin motor gücü ne olacak?

Rapor, büyümenin ardındaki en büyük itici gücün hane halkı tüketimi olacağını net bir şekilde belirtiyor. Yüksek altın fiyatlarının yarattığı ‘servet etkisi’ ve istihdam piyasasındaki kesintisiz artışın, tüketicinin elini rahatlatacağı ve iç talebi canlı tutacağı öngörülüyor.

Hane halkı tüketimi kadar önemli bir diğer unsur ise yatırımlar. Finansal koşulların iyileşmesi ve ekonomik görünüme dair belirsizliklerin azalmasıyla birlikte, yatırımların istikrarlı bir şekilde artış göstermesi bekleniyor. Bu, sadece kısa vadeli bir canlanma değil, aynı zamanda ekonominin uzun vadeli üretim kapasitesini güçlendiren yapısal bir hareketliliğin işaretidir.

Enflasyonla Mücadele: Öncelik ve Hedefler

Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarından biri olan yüksek enflasyon, Komisyon raporunda da öncelikli mücadele alanı olarak işaret ediliyor. Sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürülmesi, enflasyonu düşürme çabalarının merkezinde yer alıyor.

Ancak bu yolculukta bazı zorluklar da var. Hava koşullarının tarımsal üretimi olumsuz etkilemesi gıda fiyatlarını, hizmet sektöründeki direnç ise genel enflasyonu yukarı yönlü baskılamaya devam ediyor. Buna rağmen, Komisyon’un iyimser tahmini, uygulanan politikaların sonuç vereceğini gösteriyor:

  • 2025 Enflasyon Tahmini: %35,4

  • 2026 Enflasyon Tahmini: %24,8

  • 2027 Enflasyon Tahmini: %17,7

Bu kademeli düşüş beklentisi, merkez bankası ve ekonomi yönetiminin kararlılığının uluslararası bir kurum tarafından teyit edilmesi anlamına geliyor.

Türkiye 2027'de %4 Büyüme Hedefliyor
Türkiye 2027’de %4 Büyüme Hedefliyor

Mali İstikrar ve Güven Politikaları

Ekonomik büyüme ve enflasyonla mücadele sadece para politikası ile değil, aynı zamanda güçlü bir mali duruşla da destekleniyor. Rapora göre bütçe açığının GSYH’nin (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) yaklaşık %3’ü civarında kalması bekleniyor.

Depremle ilgili zorunlu harcamalar hariç tutulduğunda, mali disiplindeki sıkılaşma, enflasyonun düşürülmesi hedefine hafif ama istikrarlı bir destek sağlıyor. Ayrıca, kamu borcunun GSYH’ye oranının %25 seviyelerinde seyretmesi ve bu oranın ılımlı kalması, Türkiye’nin kısa vadeli mali risklerinin sınırlı olduğunu gösteriyor.

Belirsizlikten Çıkış ve Güven İnşası

AB Komisyonu, Türkiye ekonomisinin son yıllarda karşılaştığı yüksek belirsizlikleri nispeten başarılı bir şekilde yönettiğini vurguluyor. Geçmişte yaşanan siyasi gerilimlerin neden olduğu finansal dalgalanmaların dahi piyasalar tarafından hızlıca stabilize edildiği belirtiliyor.

Raporun altını çizdiği kilit nokta şudur: “Son dönemde uygulanan sağlam politikalar” ve “ortodoks ekonomi politikalarının kararlılıkla sürdürülmesi” Türkiye’nin gelecekteki zorlukların üstesinden gelmesini sağlayacak en önemli faktörlerdir.

Türkiye, yatırımcı güvenini artıran bu yeni yol haritasıyla sadece dirençli kalmakla kalmıyor, aynı zamanda 2027’ye doğru istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına girdiğinin sinyallerini uluslararası arenada da güçlendiriyor. Bu, Türk ekonomisinin sadece bir toparlanma değil, bir dönüşüm sürecinde olduğunu gösteren önemli bir gelişmedir.

Paylaş:

Kategorisinden

0 0 votes
İçeriği Değerlendir
Abone Ol
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments