Türkiye’ye Eurofighter satışı konusunda Berlin ve Londra’dan destek sinyali geldi; NATO müttefiki olarak savunma iş birliği pekişiyor.
Almanya ve İngiltere Türkiye’ye Eurofighter Satışında Pozitif
Almanya ve Birleşik Krallık, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon savaş uçağı talebine yönelik olumlu yaklaşımlarını net biçimde ortaya koydu.
Diplomatik Dönüşüm: Berlin Tavır Değiştirdi
Almanya, uzun süredir bu satışa karşı çıkarken, yeni koalisyon hükümeti ve özellikle Başbakan Friedrich Merz liderliğinde yaklaşımını değiştirdi. Temmuz 2025’te gerçekleşen Almanya-İngiltere “savunma ihracatı dostluk antlaşması” sonrasında, Berlin ihracat lisansı meselesini çözüme kavuşturabilecek sinyaller verdi.
İngiltere Liderliğinde Konsorsiyum Desteği
İngiltere, Türkiye’nin talebi konusunda en açık destekçiydi; İtalya ve İspanya da destek verirken, Alman engeli aşılmaya başlandı. Türk yetkililere göre, konsorsiyumun tüm üyeleri bu satışın gerçekleşmesini destekliyor.
Türkiye’nin Savunma Modernizasyonu Stratejisi
Türkiye, F‑16 filosunun yaşlanmasının ardından 40 adet Eurofighter Typhoon alımı planlıyor. 20’si kesin, 20’si opsiyonel olmak üzere iki filo kurularak kısa vadede hava gücünü güçlendirmeyi hedefliyor.
Teknik, Yetenek ve Savunma Kabiliyeti
Eurofighter; delta kanat‑canard yapısı, Mach 2 hızı, AESA radar sistemi, Meteor ve AMRAAM gibi ileri silah sistemleriyle Türkiye için önemli bir operasyonel kapasite artışı anlamına geliyor. KAAN yerli jetine geçiş sürecine kadar köprü rolü üstlenecek.
Endüstriyel ve Konsorsiyum Açısından Çıkarsal Önemi
Anlaşmanın gerçekleşmesi, Airbus, BAE Systems ve Leonardo gibi ortak şirketler için üretim sürekliliği açısından kritik. Özellikle Airbus’ın söz konusu parçaların yaklaşık %20’sini üreten Almanya’daki tesisi için satış katkısı büyük öneme sahip.
Değerlendirme
Bu gelişme Türkiye’nin uzun süredir beklediği hava modernizasyonunu hızlandırabilir ve NATO’da stratejik dengeyi güçlendirebilir. Aynı zamanda Avrupa savunma sanayinin birlik içinde nasıl çalışabileceğini gösteren önemli bir örnek. Riskler arasında ise Almanya’nın yeniden veto durumu, ihraç lisansında geri çekilme veya iç politikaya dayalı engellemeler sayılabilir. Proje, birçok tarafın stratejik ve endüstriyel çıkarını aynı anda içeren ileri düzey işbirliği olarak öne çıkıyor.
