Medya, toplumun aynası olduğu kadar geleceği şekillendiren güçlü bir araç. Ancak söz konusu çocuklar olduğunda, bu gücün sorumluluğu da katlanarak artıyor. Çocukların haberlerde, sosyal medyada ve dijital platformlarda nasıl temsil edildiği; onların güvenliği, onuru ve hakları açısından hayati önem taşıyor. İşte tam da bu noktada, UNICEF ve Avrupa Birliği’nin ortaklığıyla hayata geçirilen ACAR Programı, medya profesyonellerini çocuk hakları merkezli bir bakış açısıyla buluşturdu.
UNICEF ve AB’den Medyaya Ortak Mesaj
17–18 Aralık tarihlerinde İstanbul Şişli Holiday Inn Hotel’de düzenlenen medya çalıştayı, gazeteciler ve dijital içerik üreticilerini aynı çatı altında bir araya getirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin akademik desteğiyle gerçekleştirilen program, çocuk haklarını merkeze alan etik ve sorumlu medya üretimini güçlendirmeyi hedefledi.

Çocuk Haklarıyla Başlayan Bir Öğrenme Süreci
Çalıştayın ilk günü, katılımcıların ortak bir zemin oluşturmasını amaçlayan oryantasyonun ardından “Çocuk Haklarına Giriş” oturumuyla başladı. Bu oturumda, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, etik iletişim ilkeleri ve çocuklarla ilgili haber üretirken gözetilmesi gereken temel hassasiyetler ele alındı.
“Uluslararası Belgeler ve Ağ Kurma” oturumunda ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Birleşmiş Milletler rehberleri üzerinden, medya profesyonelleri arasında dayanışmanın ve etik standartların önemi vurgulandı.

Dijital Dünyada Çocuk Olmak
Günün en dikkat çekici başlıklarından biri olan “Dijital ve Yeni Medya Ekosisteminde Çocuk” oturumunda, algoritmik önyargılar, incel kültürü ve performatif empati gibi güncel dijital medya olgularının çocuklar üzerindeki etkileri tartışıldı. Sosyal medya çağında çocukların görünürlüğü kadar, korunmasının da medya sorumluluğu olduğu bir kez daha altı çizilen konular arasında yer aldı.
Türkiye Medyasından Örneklerle Etik Tartışmalar
Öğleden sonra düzenlenen “Haberlerde Çocukların Temsili”, “Ulusal Hukuki Çerçeve ve Etik Standartlar” ve “Çocukluk Sosyolojisi ve Vaka Analizleri” oturumları, Türkiye medyasından somut örneklerle desteklendi. Katılımcılar, sahada karşılaşılan etik ikilemleri birlikte tartışarak çözüm yolları geliştirdi.
Uygulamalı Atölyelerle Etik İçerik Üretimi
Çalıştayın ikinci günü, teorik bilgilerin pratiğe dönüştüğü atölye çalışmalarıyla devam etti. “Çocuklar ve Sosyal Medya” ile “Influencer Gazetecilik ve Yeni Medya Aktörleri” oturumlarında, çocuklara yönelik içerik üretirken sosyal medya platformlarının getirdiği riskler ve sorumluluklar ele alındı.
Yaratıcı Medya Atölyesi 1 ve 2 kapsamında katılımcılar; haber metinleri, sosyal medya paylaşımları ve kısa videolar üreterek çocuk hassasiyetine duyarlı medya içerikleri geliştirdi. Grup sunumları ve akran geri bildirimleriyle süreç pekiştirildi.
Sonuç: Medyada Etik Dönüşüm İçin Güçlü Bir Adım
UNICEF’in küresel çocuk hakları deneyimi, Avrupa Birliği’nin finansal desteği ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin akademik rehberliğiyle hayata geçirilen bu çalıştay, medya alanında etik dönüşümün mümkün olduğunu bir kez daha gösterdi.
Gazeteciler ve dijital içerik üreticileri için yalnızca bir eğitim değil, aynı zamanda bir farkındalık süreci olan bu program; çocuk haklarına duyarlı, sorumlu ve etkili medya üretiminin yaygınlaşması adına önemli bir örnek oluşturdu.