TÜİK’in 2024 Kadına Yönelik Şiddet Araştırması açıklandı. Her 3 kadından biri psikolojik şiddete maruz kaldı, neredeyse yarısı yaşadıklarını kimseyle paylaşmadı.
Kadına Yönelik Şiddet Araştırması: Türkiye’nin Gerçek Tablosu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen “2024 Kadına Yönelik Şiddet Araştırması” sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Çalışma, 15–59 yaş arası kadınların yaşamlarının farklı dönemlerinde karşılaştıkları şiddet türlerini, nedenlerini ve toplumsal yansımalarını ortaya koydu.
Araştırma, 18 Kasım 2024 – 31 Ocak 2025 tarihleri arasında, 81 ilde 22.110 haneyi kapsayacak şekilde yürütüldü. Yüz yüze görüşülen 18.275 kadınla yapılan anketler, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutlarını rakamlarla gözler önüne serdi.
Psikolojik Şiddet En Yaygın Tür
Rapora göre, Türkiye’de kadınların %28,2’si yaşamının bir döneminde psikolojik şiddete maruz kaldı.
Bu oran, ekonomik (%18,3) ve fiziksel şiddet (%12,8) türlerinden belirgin şekilde yüksek. Psikolojik şiddet, hakaret, aşağılama, tehdit, kıskançlık ya da sosyal izolasyon gibi davranışları kapsıyor.
Uzmanlara göre bu durum, fiziksel şiddetin öncülü olarak da değerlendiriliyor; zira duygusal baskı, çoğu zaman diğer şiddet türlerinin zeminini oluşturuyor.
Yaş Gruplarına Göre Şiddet Farkı
Fiziksel şiddet en fazla 35–44 yaş grubundaki kadınlarda (%14,7) görülürken, 45–59 yaş arası kadınlarda bu oran %14,3.
Genç kadınlar ise dijital şiddet ve ısrarlı takipte öne çıkıyor. Özellikle 15–24 yaş aralığındaki kadınlar, sosyal medya üzerinden tehdit, izleme veya zorlayıcı davranışlarla karşılaşıyor.
Medeni Durum Şiddeti Etkiliyor
Araştırma, şiddetin medeni duruma göre farklılaştığını da ortaya koydu:
-
Boşanan kadınların %62,1’i psikolojik, %42,5’i ekonomik, %41,5’i fiziksel şiddet yaşadı.
-
Evli kadınlarda bu oranlar sırasıyla %26,4, %19,9 ve %11,6.
-
Hiç evlenmemiş kadınlarda psikolojik şiddet oranı %25,7, dijital şiddet %14,2.
Bu tablo, ilişkilerde yaşanan kontrolcü davranışların şiddete dönüştüğünü ve özellikle boşanma sürecinin riskli bir dönem olduğunu gösteriyor.
Son 12 Ayda Şiddet Azalsa da Kaygı Sürüyor
2024 verilerine göre kadınların %11,6’sı son 12 ay içinde psikolojik şiddete, %3,7’si dijital şiddete, %2,6’sı fiziksel şiddete maruz kaldı.
Cinsel şiddet oranı ise %0,9 seviyesinde kaldı.
Bu rakamlar önceki yıllara göre bir düşüşe işaret etse de, uzmanlar bunun “sessizlik duvarından” kaynaklanabileceğini belirtiyor. Kadınların neredeyse yarısı (%47,7) yaşadığı şiddeti kimseyle paylaşmadığını ifade etti.

Eğitim Düzeyi Koruyucu Rol Oynuyor
Ekonomik şiddet açısından bakıldığında, okul bitirmemiş kadınlarda oran %31,8, yükseköğretim mezunlarında ise yalnızca %8,9.
Bu fark, eğitim düzeyinin kadınların ekonomik bağımsızlığı ve özgüveni üzerindeki etkisini net biçimde gösteriyor.
Dijital Şiddet: Yeni Neslin Sessiz Tehdidi
Araştırma, dijital şiddetin yaygınlaştığına da dikkat çekiyor.
Kadınların %62,3’ü dijital şiddeti “tanımadığı biri”nden gördüğünü belirtiyor.
Bu kapsamda sosyal medya üzerinden izleme, tehdit etme, özel görüntü paylaşımı tehdidi gibi eylemler öne çıkıyor.
Sessizlik Duvarı: Kadınların Yarısı Konuşamıyor
Rapordaki en çarpıcı bulgu ise, şiddet gören kadınların %47,7’sinin yaşadıklarını kimseyle paylaşmaması.
Bu sessizliğin temel nedenleri arasında korku, utanç, “ailenin dağılma endişesi” ve “kimsenin inanmayacağı düşüncesi” öne çıkıyor.
Uzmanlar, bu bulgunun toplumsal farkındalık ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Toplumsal Mesaj: Şiddetle Mücadelede Sessiz Kalma
Araştırma, kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, duygusal ve dijital boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini gösteriyor.
Devlet kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak mesajı ise aynı:
“Şiddet karşısında sessiz kalma, destek iste.”