Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin’de iki devletli çözüm hayata geçerse Türkiye’nin “fiili garantörlük” sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu açıkladı.
Türkiye’den Filistin’e Güçlü Mesaj
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin meselesine dair yaptığı çarpıcı açıklamayla gündeme damgasını vurdu. Fidan, Türkiye’nin Filistin’de fiili garantör olma sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu söyledi.
Fidan’ın bu sözleri, Türkiye’nin bölgesel diplomasi alanındaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyarken; Filistin halkına verilen desteğin yalnızca sözde değil, eylem temelli bir dayanışma olduğunun da altını çizdi.
“İki Devletli Çözüm Hayata Geçerse, Türkiye Rol Almaya Hazır”
Bakan Fidan, açıklamasında, iki devletli çözümün Orta Doğu barışı için tek gerçekçi yol olduğunu vurguladı.
“Eğer iki devletli çözüm hayata geçerse, Türkiye burada fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırdır.”
Bu cümle, sadece bir diplomatik mesaj değil; Türkiye’nin barış sürecinde aktif rol üstlenme iradesinin de açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Fiili Garantörlük Ne Anlama Geliyor?
Fidan’ın kullandığı “fiili garantörlük” ifadesi, Türkiye’nin yalnızca diplomatik masada değil, sahada da etkin bir rol üstlenmeye hazır olduğunu ima ediyor.
Bu tür bir garantörlük, şunları kapsayabilir:
-
Taraflar arasında barış anlaşmasının uygulanmasını gözetmek,
-
Güvenlik garantisi sağlamak veya barış gözlem misyonlarına katılmak,
-
İnsani yardım, yeniden inşa ve diplomatik arabuluculuk süreçlerinde öncü rol üstlenmek.
Kısacası Türkiye, bölgede barışın kalıcı hale gelmesi için hem siyasi hem de insani anlamda “fiili” bir güvence sunmayı hedefliyor.

Türkiye’nin Diplomatik Misyonu Güçleniyor
Ankara yönetimi uzun süredir Filistin meselesinde adil ve kalıcı çözüm çağrısı yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen diplomasi, bölgesel barış vizyonunun merkezine Filistin halkının haklarını yerleştiriyor.
Fidan’ın sözleri, bu politikanın devamı niteliğinde. Türkiye, yalnızca bir arabulucu ülke değil, aynı zamanda bölgede istikrarı korumayı hedefleyen bir garantör aktör olarak sahneye çıkıyor.
Uluslararası Tepkiler ve Beklentiler
Fidan’ın açıklaması, hem bölge ülkelerinde hem de uluslararası camiada yankı uyandırdı. Özellikle Avrupa ve Arap dünyasında, Türkiye’nin olası garantörlük rolü “barış sürecini canlandırabilecek bir adım” olarak değerlendiriliyor.
Bununla birlikte, garantörlüğün nasıl işleyeceği, hangi uluslararası mekanizmalarla destekleneceği ve hangi taraflarla koordinasyon içinde yürütüleceği merak konusu. Ancak Türkiye’nin bu sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu ilan etmesi, barış diplomasisine yeni bir ivme kazandırmış durumda.
Bölgesel Barışta Yeni Dönem
Uzun yıllardır süren Filistin-İsrail çatışmasında diplomatik yolların tıkandığı düşünülürken, Türkiye’nin “garantörlük” çıkışı yeni bir umut ışığı oluşturdu.
Bu açıklama, yalnızca Filistin halkı için değil, tüm bölge için barışa giden yolun yeniden açılabileceği mesajını taşıyor.
Fidan’ın ifadesiyle, artık mesele yalnızca bir çözüm arayışı değil; bu çözümü garanti altına alacak irade ve sorumluluk bilinci.
Sonuç: Türkiye Barışın Aktif Teminatı Olmak İstiyor
Türkiye, Filistin’de adil, kalıcı ve güvenli bir çözüm için adım atmaya kararlı. Hakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin sadece sözle değil, fiilen barışın teminatı olmaya hazır olduğunu gösteriyor.
Bu kararlılık, Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkinliğini güçlendirirken, bölge halklarının gözünde de güven veren bir diplomasi çizgisi oluşturuyor.