Erdoğan’ın BM’deki tarihi konuşması dünya medyasında geniş yankı buldu. Gazze, Filistin ve iki devletli çözüm vurgulanıyor.
Erdoğan’ın Konuşması Dünya Medyasında Gündem
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası topluma güçlü mesajlar gönderdi. Gazze’de yaşanan insani krizlere dikkat çekerek dünyanın vicdanını harekete geçirmeye çağırdı. Elinde açlık çeken çocukların fotoğraflarını sergiledi, İsrail’in saldırılarını “vahşet” olarak nitelendirdi.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar arasında iki devletli çözüm, Filistin’in daha fazla ülke tarafından tanınması, ateşkes çağrısı ve uluslararası sorumluluk yer aldı. Bu ifadeler yalnızca Türkiye’de değil, dünya basınında da geniş yankı uyandırdı.
Dünya Medyasından Yansımalar
-
Azerbaycan (Yeni Müsavat), Erdoğan’ın BM kürsüsünde Gazze’deki açlık görüntülerini gösterecek cesareti bulmasını manşete taşıdı.
-
Al Jazeera (Katar merkezli) haberi “Erdoğan, Gazze’deki vahşet konusunda dünyanın vicdanını sorguluyor” başlığıyla servis etti.
-
İran merkezli Tasnim Ajansı, “Her saat bir çocuk İsrail tarafından öldürülüyor” ifadelerini vurguladı.
-
Almanya’da Deutschland Funk kanalı, Erdoğan’ın “Filistin’i tanımaya çağrı” mesajını ön plana çıkardı.
-
Yunan devlet televizyonu ERT, “Sessiz kalanlar bu vahşete ortaktır” cümlesini haberinde esas aldı.
-
Skai TV ise “Gazze’de soykırım yaşanıyor” vurgusuna dikkat çekerek Erdoğan’ın fotoğraflarını yayınladı.
-
Kathimerini gazetesi, konuşmada “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya çağrı” kısmını manşeti olarak kullandı.
-
France24, Erdoğan’ın soykırım karşıtı sert uyarısını dünyaya taşımayı ihmal etmedi.
Uluslararası medya, Erdoğan’ın konuşmasını yalnızca bir diplomatik açıklama değil, adeta “vicdan çağrısı” olarak yorumladı. Bu yorumların çoğu, İsrail-Filistin meselesinin sadece Orta Doğu’ya dair değil, küresel bir insan hakları meselesi olduğu yönündeydi.

Konuşmanın Önemli Mesajları
-
İnsani boyutun vurgulanması: Erdoğan, açlık ve ölüm görüntüleri üzerinden dramatik bir anlatım kurarak dünyanın dikkatini sahaya çekmeye çalıştı.
-
Çözüm modeli olarak iki devletli yapı: Filistin halkının kendi devletine sahip olması gerektiğini ısrarla dile getirdi.
-
Hukuki ve diplomatik çağrı: Daha fazla ülkeyi Filistin’i tanımaya davet etti, uluslararası toplumun sorumluluğunu vurguladı.
-
Ateşkes çağrısı: Savaşı durdurmak için acil önlemler alınması gerektiğini belirtti.
-
Sessizlik eleştirisi: Konuşmasında “sessiz kalanlar suç ortağıdır” mesajını öne çıkardı.
Etkileri ve Sonrası
Erdoğan’ın bu konuşması, Türkiye’nin diplomatik hamlelerinde yeni bir ivme yaratabilir. Özellikle Batı Parlamentosu, Arap devletleri ve uluslararası kurumlar üzerindeki baskıyı artırma potansiyeline sahip. Medya algısı açısından konuşma, Türkiye’nin söz sahibi bir aktör olarak konumunu pekiştirme çabası olarak değerlendirilecek.
Ancak eleştiriler de var: Bazıları, ulusal çıkarları arka planda tutan söylemlerin diplomatik manevra ile örtüldüğünü iddia edebilecektir. Ayrıca, bazı devletler bu çağrılara soğuk yaklaşabilir ya da jeopolitik dengeler nedeniyle tepki gösterebilir.
Sonuç olarak Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı bu konuşma, sadece bir liderin mesajı değil, uluslararası medya ekseninde yeniden okunan bir “vicdan sınavı” oldu.