AB’de 47 milyon kişi evini ısıtamıyor. Enerji maliyetleri, bölgesel eşitsizlikler ve iklim politikaları, sosyal uçurumu derinleştiriyor.
Avrupa’da Enerji Eşitsizliği: 47 Milyon Kişi Soğukta Kaldı
Avrupa Birliği (AB) genelinde derinleşen enerji eşitsizliği, milyonlarca kişiyi kış aylarında ısınma krizine sürüklüyor. Son raporlara göre, 47 milyon Avrupalı, evini yeterince ısıtamıyor. Artan enerji fiyatları, gelir adaletsizliği ve altyapı sorunları birleşince, kıtanın ortasında “enerji yoksulluğu” sessiz bir toplumsal krize dönüşüyor.
Enerji Yoksulluğu Büyüyor: Her 10 Kişiden 1’i Isınamıyor
Brüksel’de düzenlenen “Avrupa Bölgeler ve Şehirler Haftası” etkinliğinde yayımlanan Avrupa Bölgeleri ve Şehirlerinin Durumu 2025 Raporu, tabloyu net biçimde ortaya koydu.
Rapora göre:
-
AB ülkelerinde yaklaşık 47 milyon kişi, evinde yeterli sıcaklığa ulaşamıyor.
-
Özellikle doğu ve güney Avrupa ülkelerinde, düşük gelirli haneler faturalarını ödemekte zorlanıyor.
-
Birçok hanede, gelirlerin yüzde 30-40’ı enerji giderlerine ayrılıyor.
Bu durum, yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda sağlık, barınma ve yaşam kalitesi açısından ciddi bir eşitsizlik yaratıyor.
İklim Politikaları Eşitsizliği Derinleştiriyor
Rapora göre enerji dönüşümü sürecinde AB genelinde politikalar merkezi düzeyde belirlense de, uygulama yerel yönetimlerin kapasitesine bağlı.
Ancak bu kapasite her bölgede aynı değil.
-
Batı Avrupa ülkeleri yenilenebilir enerjiye geçişte ilerleme kaydederken, doğu ülkeleri hâlâ fosil yakıtlara bağımlı durumda.
-
Yenilenebilir enerji altyapısı için gereken finansman, bazı bölgelerde yetersiz kalıyor.
-
“Yeşil dönüşüm” projeleri zengin ülkelerde hızla uygulanırken, yoksul bölgeler geride kalıyor.
Sonuç olarak Avrupa, enerji alanında coğrafi ve sosyal bir uçuruma sürükleniyor.

Adil Geçiş Çağrısı: Kimse Soğukta Kalmamalı
Raporda, enerji politikalarının yalnızca karbon nötrlüğü hedefiyle değil, sosyal adalet ilkesiyle de yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
“Adil geçiş” kavramı, her kesimin dönüşümden eşit şekilde faydalanmasını hedefliyor.
Uzmanlara göre:
-
Enerji altyapı yatırımları, öncelikle yoksul bölgeler için artırılmalı.
-
Yerel yönetimlere daha fazla kaynak ve yetki verilerek projeler hızlandırılmalı.
-
Enerji faturaları üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, düşük gelirli hanelere destek sağlanmalı.
Bu adımlar atılmazsa, iklim politikalarının faydası toplumun tüm kesimlerine ulaşamayacak.
47 Milyon Kişi İçin Sessiz Kriz
Enerji maliyetlerinin artışı, özellikle yaşlılar ve kırsal kesimde yaşayanlar için daha tehlikeli hale geliyor. Soğuk evlerde yaşamak; solunum yolu hastalıklarını, çocuklarda gelişim problemlerini ve yaşlılarda ölüm oranlarını artırıyor.
Avrupa genelinde enerji yoksulluğu yaşayan haneler, genellikle eski yalıtıma sahip binalarda oturuyor. Uzmanlar, enerji verimliliği yatırımlarının hızlandırılmasının acil bir öncelik olması gerektiğini belirtiyor.
Yerel Çözüm Olmadan Küresel Hedef Mümkün Değil
AB’nin 2050’ye kadar “iklim nötr kıta” olma hedefi, ancak tüm bölgeler bu dönüşüme eşit katıldığında gerçekleşebilir.
Rapor, Brüksel merkezli politikaların yerel düzeyde uygulanabilirliğini sorgularken, “yerel kapasite en kırılgan halka” ifadesini öne çıkarıyor.
Enerji eşitsizliğini azaltmak için:
-
Yerel yönetimlere teknik destek verilmeli,
-
Yatırımlar eşitsiz bölgeler öncelikli olacak şekilde yönlendirilmeli,
-
Bürokratik izin süreçleri sadeleştirilmeli.
Aksi halde Avrupa, yeşil dönüşüm hedefine ulaşsa bile sosyal eşitlik sınavını kaybedebilir.