TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan terörle mücadeleye dair çarpıcı açıklamalar. Asıl hedef terör örgütlerini değil, onların arkasındaki bataklığı kurutmak.
Terörle Mücadele: Şahsi Değil, Ulusal Bir Mesele
Türk siyasi sahnesinin önemli isimlerinden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, terörle mücadele konusuna yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Ortaya koyduğu “bataklığı kurutma” yaklaşımı, bu hayati meselenin sadece askeri bir operasyon değil, çok yönlü ve derinlemesine bir süreç olduğunu gözler önüne seriyor. Kurtulmuş’a göre, terörle mücadele bir “şahsi PR” ya da siyasi bir hamle değil, topyekûn bir ulus ve tarih meselesi.
Neden Bataklığı Kurutmak?
Uzun yıllardır süren terörle mücadele, Türkiye’nin en sancılı gündem maddelerinden biri. Geleneksel yaklaşımlar genellikle terör örgütlerinin bireysel üyelerine odaklanırken, Kurtulmuş’un açıklamaları sorunun köklerine inilmesi gerektiğini vurguluyor. O, terörün bir sonuç olduğunu, asıl nedenin ise bu sonuçları doğuran, terörü besleyen siyasi, ekonomik ve lojistik kaynaklar olduğunu belirtiyor. Bu “bataklığın” ortadan kaldırılması, terörle mücadelenin kalıcı ve kesin çözümü olarak görülüyor.
Güvenlikten Öte Bir Vizyon
Bu yaklaşım, sadece güvenlik boyutunu aşan bir vizyonu da beraberinde getiriyor. Kurtulmuş, terörün son bulmasıyla birlikte Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası arenada daha güçlü bir konuma geleceğini ifade ediyor. Barışın tesis edilmesiyle birlikte ekonomik, kültürel ve siyasal ilişkilerin gelişeceğini, bu durumun da Türkiye’nin potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmasını sağlayacağını söylüyor.
Tarihi Bir Sorumluluk
Terörün tamamen bitirilmesi, Numan Kurtulmuş için aynı zamanda gelecek nesillere karşı yerine getirilmesi gereken büyük bir sorumluluk. Silahların sustuğu, huzurun hakim olduğu bir ülke bırakmak, bu mücadelenin en büyük gayesi. Komisyonun ana hedefinin terör örgütünün kendisini feshederek silah bırakması olduğunu belirten Kurtulmuş, diğer adımların atılması için bu sürecin tamamlanmasının şart olduğunu vurguluyor. Bu tarihi görev, siyasi görüş farklılıklarının ötesinde, her vatanseverin omuzlarında taşıdığı bir yükümlülük olarak öne çıkıyor.
Kurtulmuş’un bu açıklamaları, terörle mücadelede yeni bir döneme girildiğinin sinyallerini veriyor. Artık sadece semptomları tedavi etmek yerine, hastalığın kök nedenlerine inme zamanı. Bu kararlı duruş, Türkiye’nin terörle mücadele azminin ne denli güçlü olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösteriyor.
