Avrupa ve TÜBİTAK’tan Aşırı Kilo İçin Dev Çağrı

Avrupa ve TÜBİTAK'tan Aşırı Kilo İçin Dev Çağrı

OBESİTEYE KARŞI KÜRESEL İŞ BİRLİĞİ: BİLİM YENİ TEDAVİ YOLLARINI AYDINLATIYOR

Dünya genelinde hızla yayılan ve milyonlarca insanın yaşam kalitesini tehdit eden aşırı kilo ve obezite, artık sadece bir yaşam tarzı sorunu olmaktan çıktı, karmaşık biyolojik ve çevresel faktörlerin kesiştiği kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Bu devasa sağlık sorununa karşı uluslararası bilim dünyası harekete geçti. Türkiye’den koordinasyonu TÜBİTAK tarafından yürütülen ERA4Health Ortaklığı, obezitenin kök nedenlerini ve komplikasyonlarını anlamak için çok disiplinli bir uluslararası araştırma çağrısı başlattı.

Uluslararası Konsorsiyum: ERA4Health Ne Yapacak?

Avrupa’da öncelikli sağlık alanlarındaki araştırmaları ilerletmek amacıyla kurulan ERA4Health Ortaklığı, 2026 yılı için “Aşırı Kilo ve Obezitenin Anlaşılması ve Önlenmesi Çağrısı”nı (Understanding and Prevention of Overweight and Obesity) duyurdu. Bu çağrının temel amacı, obezite ile mücadelede sadece semptomları değil, hastalığın temelindeki mekanizmaları hedefleyen yeni, önleyici ve tedavi edici stratejiler geliştirmek.

Türkiye’nin de aktif rol aldığı bu program, uluslararası ve çok disiplinli işbirliklerini destekleyerek, halk sağlığı ve politika geliştirme alanlarını da kapsayan geniş bir etki yaratmayı hedefliyor.

Araştırmanın İki Temel Odak Noktası

Proje önerilerinin, laboratuvar keşiflerinden gerçek klinik uygulamalara ilerlemeyi amaçlayan translasyonel araştırmaları içermesi bekleniyor. Bu büyük çağrı kapsamında projeler iki ana başlıkta toplanacak:

1. Mekanistik Araştırmalar: Obezitenin Derinlikleri

Bu başlık altında araştırmacılar, aşırı kilonun başlangıcı ve ilerlemesinin altında yatan biyolojik mekanizmaları mercek altına alacaklar. Hedef, obeziteyi tetikleyen karmaşık etkileşimleri anlamaktır:

  • Genetik ve Epigenetik Faktörler: Kalıtsal eğilimlerin ve gen ifade değişikliklerinin kilo alımına etkileri.

  • Yaşam Tarzı ve Çevresel Etkileşim: Yaşam ortamı, beslenme alışkanlıkları ve psikolojik faktörlerin biyolojik süreçlerle nasıl kesiştiği.

  • Kronobiyoloji: Biyolojik saatimizdeki (sirkadiyen ritim) bozuklukların metabolizma ve obezite gelişimi üzerindeki rolü.

Ayrıca, obezitenin; kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi ilişkili klinik komplikasyonların gelişimine nasıl katkıda bulunduğu veya mevcut tedavilerin etkinliğini nasıl etkilediği de bu kapsamda incelenecek.

Avrupa ve TÜBİTAK'tan Aşırı Kilo İçin Dev Çağrı
Avrupa ve TÜBİTAK’tan Aşırı Kilo İçin Dev Çağrı

2. Kritik Dönemler İçin Önleme Stratejileri

Obeziteyle mücadelede en etkili yöntemlerden biri erken müdahaledir. Bu başlık, hayatımızdaki kritik ve hassas geçiş dönemlerine odaklanarak önleyici halk sağlığı stratejileri geliştirmeyi amaçlıyor.

Projeler, yalnızca spesifik yaşam geçiş dönemlerini (doğum, menopoz, andropoz gibi biyolojik değişiklikler) değil, aynı zamanda sosyo-çevresel faktörlerin etkili olduğu özel durumları da inceleyecek:

  • Gebeliler arası dönem ve gebelik süreci.

  • Kronik bir hastalığın teşhisi.

  • Hastalık sonrası iyileşme ve rehabilitasyon süreçleri.

  • Emeklilik gibi büyük yaşam değişiklikleri.

Bu sayede, riskli gruplar için nokta atışı, kişiselleştirilmiş ve toplumsal bazda uygulanabilir önleme programları tasarlanması hedefleniyor.

Türk Araştırmacılara Çağrı ve Başvuru Süreci

Türkiye’den bu uluslararası çabaya dahil olmak isteyen bilim insanları için çağrı büyük bir fırsat sunuyor. Türkiye’den yer alacak araştırma ekiplerinin, uluslararası başvurularını ERA4Health sistemine yapmalarının yanı sıra, TÜBİTAK’a da ulusal proje başvurusu yapmaları gerekiyor.

TÜBİTAK, bu projeleri 1071 Uluslararası AR-GE İşbirliklerine Katılımın Artırılmasına Yönelik Destek Programı kapsamında destekleyecek. Programın destek miktarı, projenin içeriğine, boyutuna ve süresine göre değişkenlik gösterecek.

Önemli Tarihler:

  • Birinci Aşama Başvurularının Son Tarihi: 21 Ocak 2026

  • İkinci Aşama Başvurularının Son Tarihi: 11 Haziran 2026

Bu uluslararası çağrı, obezite ve aşırı kilo ile mücadelede ezber bozan, köklü ve uzun vadeli çözümler üretme potansiyeli taşıyor. Türk bilim insanlarının bu küresel çabaya sağlayacağı katkılar, hem ulusal hem de uluslararası sağlık politikaları için hayati önem taşıyacaktır.

Paylaş:

, Kategorisinden

5 1 vote
İçeriği Değerlendir
Abone Ol
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments