25 Eylül’de Beyaz Saray’da Erdoğan ile Trump bir araya geliyor. Ticaret, yatırım ve savunma sanayisi başta olmak üzere stratejik iş birliği ele alınacak.
25 Eylül’de Washington’da Beyaz Saray’da gerçekleşecek olan kritik görüşme, uluslararası politikada Türkiye-ABD ilişkileri için önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu görüşmeyi NSosyal hesabından duyurarak, kamuoyunu önceden bilgilendirdi. ABD Başkanı Donald Trump da Trump’ın platformlarından biri olan Truth Social üzerinden görüşme beklentisini ve bu görüşmede ele alınacak konulara dair bazı ön işaretleri paylaştı.
Görüşmenin Önemi
Erdoğan’ın açıklamasına göre, Türkiye ile ABD arasında stratejik iş birlikleri oldukça kapsamlı olacak. Görüşmenin merkezine şunlar konuyor:
-
Ticaret: Türkiye-ABD arasında ticari hacmin artırılması, yeni yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi,
-
Yatırım: Özellikle savunma sanayisi ve yüksek teknoloji gibi alanlarda doğrudan yabancı yatırımların teşviki,
-
Savunma Sanayisi: Türkiye’nin savunma sanayisi kapasitesi ve ABD ile ortak projeler, F-16, F-35 gibi hava aracı alımları ve başka askeri anlaşmaların durumu.
Erdoğan ayrıca, “ortak küresel barış vizyonumuz çerçevesinde bölgemizdeki savaş ve çatışmaların durmasına katkı sunacağına, ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da güçlendireceğine inanıyorum” diyerek, bu görüşmenin bölgesel ve küresel bağlamda olumlu sonuçlar doğurmasını beklediğini vurguladı.
Trump’ın Beklentileri
Donald Trump da Türkiye-ABD ilişkilerinin güçlendirilmesine dair umutlarını dile getirdi. Görüşmeyle ilgili yaptığı açıklamada:
-
Türkiye ile Boeing uçaklarının büyük ölçekli alımı gibi ticari anlaşmalar üstünde çalışıldığını,
-
Önemli bir F-16 anlaşması ihtimalinin bulunduğunu,
-
F-35 konusundaki görüşmelerin devam edeceğini ifade etti.
Ayrıca, Erdoğan ile her zaman “iyi ilişkiler” içinde olduklarını; 25 Eylül’de yapılacak görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini belirtti.
Potansiyel Çıktılar ve Zorluklar
Bu tür üst düzey devlet görüşmelerinin her zaman beklentilerle birebir sonuçlanmadığı biliniyor. Ancak aşağıdaki konular ön planda:
-
Beklenen F-35 ve F-16 Anlaşmaları: Teknik, mali ve siyasi boyutları olan bu konular, uzun müzakereler gerektirebilir. ABD Kongresi, savunma anlaşmaları ve silah satışları üzerinde sıkı kontroller uygulayabilir.
-
Ticaret Dengesi ve Yatırım Güvencesi: Türkiye’nin yatırımcılara sağlayacağı güvence (hukuki, politik riskler, döviz/kur riskleri) ABD tarafının gözleminde olacak.
-
Bölgesel Jeopolitik: Orta Doğu’daki çatışmalar, Suriye krizi, Ukrayna savaşı ve diğer bölgelerdeki jeopolitik dengeler; Türkiye-ABD iş birliğinin bu konulara yansıması önemli.
-
İletişim Kanalları: Sosyal medya (Erdoğan’ın NSosyal paylaşımı, Trump’ın Truth Social mesajı) aracılığıyla resmi açıklamaların yapılması, diplomatik süreçlerde şeffaflık gibi algılanabilir, fakat yanlış anlaşılırlıklara da yol açabilir.

Sonuç
25 Eylül’deki söz konusu görüşme, Türkiye-ABD arasında hem savunma hem ticaret hem de bölgesel politikalarda yeni bir eşik olabilir. Görüşmenin ardından yapılacak açıklamalar, ülkeler arası iş birliğinin yönünü daha net gösterecek.