Rowling, Emma Watson’ı ayrıcalıklı olmakla suçladı ve trans hakları görüşlerini eleştirdi. Rowling, Watson’ın kendisine gönderdiği el yazısı notu ifşa etti.
Harry Potter Dünyasında Yeni Kriz: Yazarın Gizli Mektup İfşası ve Servet Eleştirisi
Harry Potter evreninin yaratıcısı J.K. Rowling ve serinin yıldızlarından Emma Watson (Hermione Granger), trans hakları konusundaki fikir ayrılıkları nedeniyle bir süredir devam eden gerilimi yeni bir seviyeye taşıdı. Watson’ın son podcast röportajında Rowling’e olan sevgisini ve minnettarlığını dile getirmesi, yazarın uzun ve sert bir açıklamayla karşılık vermesine neden oldu. Rowling, Watson’ı “cahilliğiyle ne kadar cahil olduğunun farkında olmamakla” suçladı ve oyuncunun ayrıcalıklı yaşam tarzını eleştirdi.
Watson’ın ‘Hazine’ Sözlerine Acı Yanıt
Emma Watson, kısa süre önce yaptığı bir açıklamada, Rowling ile kişisel deneyimlerine değer verdiğini ve onu hala “hazine” olarak gördüğünü belirtmişti. Watson, farklı görüşlere sahip olmanın, sevgiyi ve saygıyı ortadan kaldırmaması gerektiğini savunuyordu.
Ancak J.K. Rowling, X (eski adıyla Twitter) platformunda yayımladığı uzun bir notla bu iyi niyetli yaklaşımı reddetti. Rowling, Watson’ın bu “tutum değişikliğini”, kendisine karşı yapılan açık kınamanın artık eskisi kadar moda olmaması nedeniyle benimsediğini öne sürdü.
Rowling’in eleştirilerinin odağında, Watson ve diğer Harry Potter yıldızlarının, yazarın eleştirildiği dönemde trans hakları hareketini destekleyerek “alevlere benzin döktüğü” iddiası vardı.
“Gizli” Mektup İfşası: “Telefon Numaram Var”
Rowling, açıklamasının en can alıcı kısmında, Watson’ın kendisine gönderdiği el yazısı bir notu da kamuoyuna açıkladı. Yazar, kendisine yönelik ölüm, tecavüz ve işkence tehditlerinin zirvede olduğu bir dönemde Watson’ın bir aracı vasıtasıyla tek cümlelik bir not gönderdiğini iddia etti: “Yaşadıkların için çok üzgünüm.”
Rowling’in tepkisi oldukça sertti: “Emma’nın bende telefon numarası vardı. O, bana karşı kamusal alanda daha fazla benzin dökmüş olmasına rağmen, benden bir başkası aracılığıyla gönderilen tek satırlık bir endişe ifadesinin beni temel sempati ve nezaketine ikna edeceğini düşündü.” Bu ifşaat, iki ismin arasındaki özel ilişkinin ne denli yaralandığını gözler önüne serdi.

“Zenginliğin Kör Ettiği Cahil Ayrıcalık”
J.K. Rowling, Watson’ın dünya görüşünü, kendi hayat deneyimiyle karşılaştırarak şiddetli bir şekilde eleştirdi. Yazar, kendisinin Watson’ın meşhur olmasını sağlayan kitabı yazarken yoksulluk içinde yaşadığını vurguladı.
“Zenginlik ve şöhretle yastıklanmış yetişkin bir hayatı hiç deneyimlememiş diğer insanlar gibi, Emma’nın gerçek hayattan o kadar az tecrübesi var ki, ne kadar cahil olduğunun farkında değil,” diyen Rowling, sözlerine şunları ekledi: “O, asla bir evsiz barınağına ihtiyaç duymayacak. Asla karma cinsiyetli bir devlet hastanesi koğuşuna yerleştirilmeyecek. Ben ise kendi yaşam deneyimimden yola çıkarak, Emma’nın bu kadar hevesle katıldığı kadın haklarının çiğnenmesinin, onun ayrıcalıklarına sahip olmayan kadınlar ve kız çocukları için ne anlama geldiğini anlıyorum.”
Rowling, Watson ve Daniel Radcliffe‘in, eski profesyonel birlikteliklerinin onlara, kendisini ve görüşlerini eleştirme hakkı verdiğini düşündüklerini iddia ederek, oyuncuların yaratılan dünyanın sözcüsü rolünü üstlenmeye devam etmesinden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.
Devam eden bu fikir ayrılığı, hayranları derinden üzerken, sanat ve siyasi görüşler arasındaki hassas çizgiyi bir kez daha tartışmaya açtı.
Sizce bir yazarın, yarattığı karakterleri canlandıran oyuncularla siyasi görüşleri nedeniyle bu kadar sert bir çatışmaya girmesi ne kadar doğru? Bu durum, Harry Potter evrenine olan bakışınızı etkiliyor mu?